Anlamıyorsun, bu filmi bitirebilmek için her şeyimi ipotek ettirdim. | Open Subtitles | ارت انت لا تفهم لقد رهنت كل شيء لأتم هذا الفيلم |
İş için parayı aldım. | Open Subtitles | فلقد أخذت المال لأتم الصفقة كما قلت لى تماماً |
Dün o konuda yardım ettiğin için sağ ol. - Sen olmasan hayatta yapamazdım. | Open Subtitles | شكرًا لك لمساعدتك في هذا الخطب بشان الأمس ما كنت لأتم الأمر بدونكِ |
Anlaşmanın bana düşen kısmını yapmak için kardeşini sana verdim ama aptal değilim. | Open Subtitles | والان, انا أعطيك أخيك لأتم جانبى من الصفقة ولكنى لست أحمقاً |
O yüzden eğer hayatında yer almak isterseniz bunu sağlamak için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | لذا من فضلكم اذا اردتم ان تكونوا جزء من حياة هذا الطفل سأفعل كل شيء لأتم ذلك |
Tipton'dan evlenmek için yola çıktım. | Open Subtitles | أنا ذهبت وغادرت تيمبتون لأتم زواجي |
Travma danışmanını aramak için kim dışarı çık... | Open Subtitles | أريد أنا احصل على مكان لأتم الأتصال |
İşi bitirmek için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما يتطلبه الأمر لأتم هذا العمل |
Sizin o boktan görevlerinizi yerine getirmek için buradaki insanların kahrını çektiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | -أتعلم ما أجبر الناس على تقبله لأتم أهدافك؟ -لا تأخذي الأمر هكذا . |
"Bahar Çıkartması 1918" tasvirimi tamamlamak için ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاجه لأتم تصويري "الربيع المزعج 1918" |
Bugün Killua-chan'ı altıncı zaferim için yeneceğim. Yarın da Gon-chan'ı yedinci zaferim için yeneceğim. | Open Subtitles | اليوم سأهزم (كيلوا) لأجني فوزي السادس، وغدًا سأهزم (جون) لأتم الفوز السابع. |