"لأتمكّن" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    • Böylece
        
    Belki kendimi böyle bir karara daha iyi hazırlamak için... örnek bir top görebilirim. Open Subtitles يفترض بي ان اشاهد نموذجاً عن الحفلة لأتمكّن
    Baba olmak için sabırsızlanıyorum tüm ev benim olacak. Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتّى أصبح أباً لأتمكّن من الاستحواذ على المنزل بأكمله
    Ben de ailemi korumak için istedikleri şeyleri yaptım. Open Subtitles وفعلتُ ما أجبروني عليه لأتمكّن من حماية عائلتي
    Müzik kursunu bıraktım, Böylece en az 10 saat dua edebilirim ve bunun üzerine biraz da ibadet edersem seni çoktan yenmiş olurum. Open Subtitles سأتخلّى عن عزف القانون لأتمكّن من الدعاء لعشر ساعات على الأقلّ وقد تكون بعض هذه الدعوات مخصّصة لإبعادك عن مجال المنافسة جملة وتفصيلاً
    Onun dikkatini dağıttım ve Böylece cebine bakabildim ve bunu... buldum. Open Subtitles لقد كان مجرّد تضليل لأتمكّن من تفتيش جيوب سترته وأجد... هذه
    Size sadece ufacık bir Novocain vuracağım Böylece çürüğü delip çıkarabileceğiz. Open Subtitles سأحقنكَ بالقليل من المخدّر لأتمكّن من إصلاح ذلك النخر.
    İki pahalı çocuk ile yaşamak için yapılmış bir ayarlama. Open Subtitles لأتمكّن من العيش مع طفلين مكلّفين للغاية
    Tanrı seni kurtarmam için bana gönderdi sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أنّ الله أرسلكَ لأتمكّن من إنقاذكَ
    Buradan gitmek için stajyerliğim bitene kadar bekleyemem. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار حتى تنتهي فترة تدريبي لأتمكّن من الخروج من هذا المكان
    Çok düzgün giden bir kariyerim olmasına rağmen evde çalışıp çocukların yanında olabilmek için birkaç büyük iş teklifini reddetmek durumunda kaldım. Open Subtitles ولكنّي اضطررتُ إلى رفض العديد من العروض الكبرى لأتمكّن من العمل من المنزل وأكون متواجداً لأولئكَ الصغار
    İstediğin her neyse ona ulaşman adına bir plan yapabilmem için bana söylemelisin. Open Subtitles "أيّاً كان، يجب أن تخبرني به لأتمكّن من مساعدتكَ في إنشاء خطّة لتحقيقه"
    Gözetimin hakkında tavsiye verebilmem için bana karşı dürüst olmalısın. Open Subtitles من المهمّ أن تكون صريحاً معي تماماً. لأتمكّن من وضع توصياتٍ لاستمرار رعايتك، أيّاً تكن.
    - Onu tutuklamam falan için aramaya da mı vaktin yoktu? Open Subtitles لم يتسنّ لكَ إجراء مكالمة هاتفية لأتمكّن من اعتقاله؟
    Bu konuşmaya devam etmek için kafein almam lazım. Open Subtitles سأحتاج لبعض القهوه لأتمكّن من اكمال هذه المحادثة
    Dünyamızdaki fasulye sırığına tırmanabilmem için bunu büyülemişti. - O... Open Subtitles سحرَتْه لأتمكّن مِنْ تسلّق جذع شجرة في عالَمنا
    Böylece buradaki borularla yer altındaki boru hattını birbirine bağlayabilirdim. Open Subtitles لأتمكّن من تبديل خطّ الأنابيب تحت الأرض بالأنابيب التي هُنا في الأعلى.
    Böylece seninle konuşabilir, görebilirdim ve ne yapmam gerektiğini anlardım. Open Subtitles لأتمكّن من التحدّث إليك و رؤيتك -لأعرف ما يجب أن أقوم به
    Yana doğru yattığını gördüyse benim önüme düştüğünü görmüştür ve Böylece son nefesini verişini gördüğümü-- Open Subtitles رأت كيف كان مستلقياً على جانبه وكيف وقع أمامي لأتمكّن من رؤيته -وهو يلفظ" ..."
    Böylece cesedinin üstünde çalışabileceğim. Open Subtitles لأتمكّن من العمل على جسدكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more