Görünen o ki tepki alabilmek için fikrini belirtmesi yetiyor. | Open Subtitles | من الواضح ، أنها تعبر عن رأيها لأثارة ردة الفعل |
El Libre'in taraftarları yine de ellerini gösterebilir... ve Baron'u etkilemek için bana bir şans verebilirler. | Open Subtitles | ولعل اتباع الليبري يظهرون فيعطيني ذلك فرصة لأثارة اعجاب البارون ، اطلب عربتي |
Bunun için imkanım olsa bile - ki yok - neden Ron'un panik yaratmasını isteyeyim? | Open Subtitles | حتى وان كانت لى الامكانية ولكنها ليست لدى كيف اخرج ويلاند لأثارة الرعب خصوصا اليوم |
Kuşkuları size yönlendirmek için koymuştur. | Open Subtitles | والعصا تم وضعها هناك لأثارة الشكوك حولك, |
Suçlu bulmak için yeterli olmayabilir, ama şüphe yaratmak için yeteri kadar var. | Open Subtitles | ربما لا يكون هناك الكافي لأدانتي ولكن هناك الكافي لأثارة الشك |
Ama sonra, görmüş ki diğer taraf sadece kontrolcü, aşağılık patronunu memnun etmek için, kendisini kullanmış. | Open Subtitles | أن حفلة واحدة كافية للتأكد من أن العلاقة كافية ثم نكتشف أن هذه الحفلة مجرد وسيلة لأثارة أعجاب الرئيس. |
Gişedeki kontrol noktasından geçebilmek için mümkün olduğunca az şüphe uyandırsın diye direksiyon başında bir Amerikalı'ya ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | , لكي تجتاز نقطة التفتيش في منطقة الرسوم نحن سنحتاج أمريكي خلف المقود لأثارة أقل قدر من الشك |
Bizi kandırmak için akıl oyunları yapıyor olmasın? | Open Subtitles | أليست لعبة ذهنية ذكية لأثارة قلقنا؟ |
Buraya gelmek için bir neden yok. | Open Subtitles | ليس هنالك سببا" لمجيئ هنا لأثارة الأمر مع ذلك الوغد |
Beni etkilemek için yapabileceğin çok şey var, Josh. | Open Subtitles | هنالك العديد من الطرق لأثارة اعجابي جوش |
Eğer Tan'ı kızdırmak için beni kullanıyorsan dursan iyi olur. | Open Subtitles | اذا كنت تستغلنى فحسب لأثارة غضب كيم تان |
Ama sonra, erkeklerin sıklıkla yaptığı gibi, bir kızı etkilemek için kızın ilgilendiği şeylerle ilgileniyormuş gibi yapmaya başladım. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك, مثل ما يعمل اي رجل نتظاهر بالاهتمام بأشياء "لأثارة إعجاب فتاة" |
Öyle görünüyor ki bu, buradaki farklı taraflar arasında en azından yapıcı bir sohbet yaratmak için bir anahtar olabilir, çünkü bizi olduğumuz yere getiren öfkenin başlangıç noktasının, iş kaybıyla ilgili mantıklı endişeler olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğunu düşünüyorum. | TED | هذا يبدو لي وكأنه مفتاح واحدٌ على الأقل لأثارة محادثة بناءة بين الأطراف المختلفة هنا، لأني اعتقد ان اي شخص يمكن ان يوافق على ان نقطة البداية للكثير من الغضب الذي يدفعنا لحيثما بسسب القلق المشروع من فقدان الوظيفة |
Birini etkilemek için. | Open Subtitles | لأثارة أعجاب شخص آخر |
Bir bayanı etkilemek için temizleniyorum. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأثارة أعجاب الأمرأة |
Nia'yı üzerine salmak için yeterli bir sebep. | Open Subtitles | هذا سبب كافي لأثارة غضب ( نيا) عليه |