Fakat ben Toshi İstasyonuna güç çevirici almaya gidiyordum... | Open Subtitles | لكنى كنت ذاهبا الى محطة توشى لأجلب بعض محولات الطاقة |
Ve bu arada bugün Rudy'i almaya gideceğim çünkü yapacak başka kimse yok, zamanım olunca birini bulacağım. | Open Subtitles | أوه , وعلي ان أذهب لأجلب رودي هذا اليوم لأنه لا يوجد شخص آخر يفعل ذلك سأجد شخصا آخر عندما يكون لدي وقت |
Bu ürünü almak için ne kadar uğraştım, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم كم بذلت من الجهد لأجلب هذا الحساب؟ |
Ben gidip sana antibiyotik getireyim, tamam mı? | Open Subtitles | سأذهب لأجلب لك بعض المضادات الحيوية، إتفقنا؟ |
Bir içki dükkanına gidip likör alacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى المتجر لأجلب القليل من المشروبات الكحوليه |
Hiç bir ilerleme göstermiyorsun. Gidip ipi getireceğim. | Open Subtitles | انت لا تحققين ايّ تقدم انا ذاهب لأجلب حبل القفز |
Dinle, ben sadece istedim Bu güveç getirmek için . | Open Subtitles | أسمعني ، جئت فقط لأجلب لك هذا الطبق الخزفي |
Sabahın üçünde kedi, ona özel yiyecek almam için beni kaldırıyor. | Open Subtitles | القطة توقظني في الثالثة صباحاً لأجلب لها نوع خاص من الطعام |
Birkaç eşyamı almaya geldim. | Open Subtitles | .لا تقلقوا يا قوم،لقد كنت أعيش هنا و جئت لأجلب بعض الأغراض |
Emektar pançomu giyip bize dondurma almaya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأحضر معطفي الوفي وبعد ذلك سأذهب لأجلب بعض البوظة لنا |
Ülke düzelir düzelmez, sanırım anneni almaya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأجلب والدتك حالما تهدأ الاوضاع في البلدة |
Hayır, hayır, bir dakika önceye kadar tam burada oturuyordum sonra gazetemi almaya çıktım. | Open Subtitles | لا,لا,لا لقد كنت جالساً هنا قبل 3 دقائق. وخرجت لأجلب لنفسي جريدة. |
Bir şeyler almak için kantine gidiyorum. | Open Subtitles | ـ أريد الذهاب أيضاً ، للكافيتيريا لأجلب لكي شئ |
Şimdi bir kaç parça eşya almak için eve gidiyorum daha sonra görüşürüz. | Open Subtitles | سأذهب للمنزل لأجلب بعض الأغـراض وسأراك لاحـقاً |
Evet, yüzmeye gidecektik hava soğuktu o yüzden ben giysilerimizi almak için döndüm. | Open Subtitles | كنا سنذهب لممارسة السباحة، و... كان الطقس بارداً فذهبت لأجلب لنا بعض الملابس. |
Gidip kalemlerini getireyim, yemekten sonra resmi bitirirsin. | Open Subtitles | يمكنني ان اذهب لأجلب اقلامك ويمكنك اكمال الرسم بعد الاكل |
Bir dakika bekleyin de size iki tane rozet getireyim. | Open Subtitles | أعطوني لحظة لأجلب لكما شارتيكما |
Bir şişe şarap daha alacağım... sence de uygunsa. | Open Subtitles | سأذهب لأجلب قنينة شراب أخرى إذا لم يكن عندك مانع |
Gidip bir gazoz alacağım. Sen ne istersin? | Open Subtitles | سأذهب لأجلب المياه الغازية ماذا تريدين ؟ |
Alüminyum folyonu getireceğim ama döndüğümde bana her bildiğini anlatacaksın. | Open Subtitles | سأذهب لأجلب لك ورق الألومنيوم، وحين أعود ستخبرني، ما الذي تعتقد أن هذا الشيء يفعله. |
Sana biraz yiyecek ve su getireceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأجلب بعض المواد الغذائية و بعض الماء |
Büyük büyükbabanızın vasiyetini size getirmek için 5000 mil yol katettim. | Open Subtitles | لقد سافرت 5,000 ميل لأجلب لك وصية جّدك |
- Olmaz. - 38. Caddeye gidip içki almam lazım. | Open Subtitles | مستحيل - عليّ الذهاب لشارع 38 لأجلب بعض العصير - |
Arabamı getirmeye. Cesedi ortadan kaldırmamız lazım. | Open Subtitles | لأجلب سيّارتي، علينا نقل هذه الجثّة |
- Var. Eczaneye gidip senin için alayım. | Open Subtitles | بالطبع، سأذهب حالاً للمتجر لأجلب لك البعض |
Çok kötü yaralanmış. Yardım çağırmaya gidiyorum. | Open Subtitles | لقد تأذت بشدة , أنتم يا رفاق سأذهب لأجلب المساعدة |