| Sadece, um, benim için onu öp ve yakında eve geleceğimi söyle. | Open Subtitles | فقط, فقط قبلها لأجلي و أخبرها بأني قادمة قريباً |
| Sadece, um, benim için onu öp ve yakında eve geleceğimi söyle. | Open Subtitles | فقط, فقط قبلها لأجلي و أخبرها بأني قادمة قريباً |
| Şehvet ve öfkeyi, bana ve çocuklara sakla. | Open Subtitles | إحتفظ بالشهوة و الغضب لأجلي و لأجل الأولاد |
| O resimleri kendim için yaptım ve ne dersen de onları kimseyle paylaşmayacağım. | Open Subtitles | لقد رسمت هذه اللوحات لأجلي و لا يهم ما ستقوله و لن أشاركهم مع أحد |
| Fry yerini bana verdi, ve ona teşekkür edecek zamanım bile olmadı. | Open Subtitles | لا أصدق هذا, فراي تخلى عن مقعده لأجلي و لم يكن عندي فرصه لأشكره حتى |
| Mike, benim için adamın boğazına yapıştı, ve bu yüzden Susan artık bir dul, ve 9 yaşındaki oğlu da babasız büyümek zorunda. | Open Subtitles | رينيه مايك خاطر بحياته لأجلي و الآن سوزان أصبحت أرملة |
| Yaptığın şey için sana gerçekten teşekkür edemedim, benim ve ailem için kendini feda ediyorsun. | Open Subtitles | لم أشكرك بصدق لما تفعلينه الطريقة التي تضحين بها بنفسك لأجلي و أجل عائلتي |
| Çıktığı zaman benim ve çocuğu için temiz kalacağına söz vermişti o. | Open Subtitles | عندما خرج من السجن، قد وعدنيّ .إنه سيظل نظيفاً لأجلي و لأجل إبنتيّ |
| Benim ve kariyerim için avukatlık yapacak bir adam arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن شخص, محامي لأجلي و لأجل مسيرتي |
| Annen her zaman benim yanımda oldu ve bir çift gibi görünmek ona yardım edecekse o zaman ben bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أمك دائماً كانت موجدة لأجلي و إذا كنا ثنائي سيساعدها إذا سأفعل ذالك |
| Her zaman orada olan kişi, oydu. ve şimdi, | Open Subtitles | لقد كانت دائماً موجودة لأجلي و الآن |
| Senden benim için buraya geri gelmemeni istemiştim ve keşke... | Open Subtitles | طلبت منكِ ألا تعودي هنا لأجلي ...و أتمنى |
| Ama o kravatı benim için taktın ve... | Open Subtitles | ..لكنك وضعت ربطة العنق لأجلي و |
| Benim için gelliyorlar ve sen artık ölüsün! | Open Subtitles | إنهم قادمون لأجلي و أنت ستموتين |
| Birinin benim için heyecanlanmasını istiyorum ve ben... | Open Subtitles | حقاً أريد أن يتحمس شخصاً لأجلي. و أنا... |
| Daha önce bir kez gelip beni görmesini bekledim ve gelmeyince... | Open Subtitles | إنتظرته ليأتي ..لأجلي و حين لم يفعل |
| Benim ve New Hampshire'da bir adam için tır kullanıyordu. | Open Subtitles | طلبتُ منه قيادة شاحنة لأجلي ... "و تتبعته الشرطة هناك في "نيو هامبشير |
| Ben ve köyümüz için dövüşür. | Open Subtitles | لقد قاتل لأجلي و لأجل شعبنا. |
| Benim için su ve senin için cin. | Open Subtitles | ماء لأجلي.. و"جِن" لأجلك. |
| Cidden, benim için, Stacy için,... ve, ... ve Lyle. | Open Subtitles | ... (حقاً، لأجلي و لأجل (ستيسي (و لأجل (لايل |