Sen ve babam için yaptığım veya öldürdüğüm şeyler var ya sadece beni bazen korkutuyor. | Open Subtitles | من أجلك أو لأجل أبي , أنا مستعد لفعل أي . . شئ حتى أن أقتل , لكن هذا و هذا يخيفني أحياناً |
Biliyorum ama bunu babam için yapıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعرف، لكنّي أقوم بهذا لأجل أبي. |
babam için yapmadım. Oğlum için yaptım. | Open Subtitles | لم أفعل ذلك لأجل أبي بل فعلتُه لأجل ابني |
Ve işin garip tarafı bunu babam için yaptım. | Open Subtitles | ... الشي الغريب هو بأني فعلتها لأجل أبي العجوز |
Şef Knockahomer, biz babam için bunu kazanacağız! | Open Subtitles | زعيم " نوكاهومر " لنكسب هذه الجولة لأجل أبي |
Hayır, hayır. Bak şimdi, bunu da babam için yapacaksın. | Open Subtitles | لا، هذا هو الأمر لأن هذا لأجل أبي |
babam için yardım edeceğim. | Open Subtitles | أنا سأساعدك لأجل أبي |
Evet, babam için gözetliyorum onu. | Open Subtitles | نعم إنني أتطفل عليه لأجل أبي. |
Yeri babam için hazırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أحضّره لأجل أبي |
babam için kadeh kaldırdım. | Open Subtitles | لقد شربتُ نخباً لأجل أبي |
babam için giyinmek istedim. | Open Subtitles | لا أردت التزين فقط لأجل أبي |
Ancak o babam için yapılmıştı. | Open Subtitles | ولكن كان ذلك لأجل أبي أكثر |
Ve bu da babam için. | Open Subtitles | وهذه لأجل أبي |
Bu babam için. | Open Subtitles | هذا لأجل أبي. |
babam için mi? | Open Subtitles | لأجل أبي ؟ |
Bunlar babam için. | Open Subtitles | هذه لأجل أبي. |
Bu babam için. | Open Subtitles | إنه لأجل أبي |
- babam için. | Open Subtitles | .إنه لأجل أبي |
babam için. | Open Subtitles | لأجل أبي |