"لأجل الغداء" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğle yemeği için
        
    Andresen'in nişanlısı, Rueben Quintana polise, Leila'yla öğle yemeği için buluşacaklarını söylemiş. Open Subtitles خطيب أندرسون، أخبر الشُرطة، أنّه كان يُفترض به مُقابلة ليلى لأجل الغداء
    Evet ama öğle yemeği için değil, nefsi müdafaa için. Open Subtitles كان هذا دفاعاً عن النفس وليس لأجل الغداء
    Genelde öğle yemeği için Libyalı arkadaşlarıyla gelirdi buraya. - Tanrım! Open Subtitles في العادة تأتي هنا مع شخص ليبي لأجل الغداء
    öğle yemeği için biraz erken geleyim dedim. Open Subtitles فكرتُ ان أتي مبكراً بعض الشي لأجل الغداء اليوم
    Belki sadece öğle yemeği için bana birkaç dolar verebilir misin? Open Subtitles أيمكنك أن تعطيني خمس, دولارات لأجل الغداء.
    öğle yemeği için gelmeyi mi düşünüyordun yine? Open Subtitles هل كنت تفكر بالمرور لأجل الغداء مجددا؟
    Bugün niyetim Becky'yi öğle yemeği için Fuddruckers'a götürmek. Open Subtitles اليوم أنوي بأن أأخذ (بيكي) إلى "فدركيرز"لأجل الغداء.
    Peder Douglas ve Leo, öğle yemeği için burada. Open Subtitles الأب (دوغلاس) و (ليو) هنا لأجل الغداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more