- Sana fikrimi değiştirdiğimi söylemek için geldim. - Şimdi. | Open Subtitles | ـ لذلك رجعت لأخبرك بأنني غيرت رأيي ، الآن |
Dersinizi bırakmak zorunda olduğumu söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد مررت عليك لأخبرك بأنني تركت تلك المحاضرة |
Ben-- Ben yolda olduğumu... söylemek için seni aramıştım. | Open Subtitles | حسناً, أنا.. حاولت الاتصال بك لأخبرك بأنني كنت في طريقي |
Sanırım bu sana benim çift taraflı ajan olduğumu söylemek için en uygun an. | Open Subtitles | أعتقد بأنه الوقت المناسب لأخبرك بأنني كنت عميلاً مزدوجاً كل هذا الوقت |
"Artık sana mesaj yazmayacağımı söylemek için mesaj yazıyorum." | Open Subtitles | أنا أرسل لك لأخبرك بأنني لن أراسلك بعد الأن |
Sadece artık bu işte olmadığımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | أتيت فقط لأخبرك بأنني أنهيت الأمر. هل أنت أنتهيت؟ |
Yarın polise konuşacağımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك بأنني في الغد سأتحدث مع الشرطة |
Buraya sana, annenin seninle yemeğe çıkacağı için yaşadığı heyecanı, daha önce hiç görmediğimi söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيتُ إلى هُنا لأخبرك بأنني لمْ أرى والدتك متحمّسة .أكثر من الفترة التي كانت خارجة للعشاء معك |
Sana buraya bir daha gelmeyeceğimi söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأنني لن آتي بعد الآن. |
- Buraya seni sevdiğimi ve iş hakkında ne tür bir anlaşmazlığımız olursa olsun çatımın altında her zaman yerin olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | -أتيت لأخبرك بأنني احببتك و انه مرحب بك دائماً في منزلي بغض النظر عن اي اختلافات في العمل |
Geç kalacağımı söylemek için seni aradım. | Open Subtitles | -اتصلت لأخبرك بأنني سأتأخر |
Arayıp, üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط الإتصال لأخبرك بأنني آسف |