Nerede kalıp, ne yiyeceğimi seçmek için hiç fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم يكون هناك وقت لأختيار ماذا سآكل أو أين سأبقى |
Herneyse, Çiçekçi seçmek için yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | على أية حال أحتاج المساعده لأختيار بائع زهور |
Ve bu yılın kazanan temasını seçmek üzere Ten Commandments'ın yıldızı, Charlton Heston aramızda. | Open Subtitles | ومعي هنا لأختيار الموضوع الرابح لهذه السنه نجم الوصايا العشره تشارتن هيستن |
En iyl giysiyl seçmeme yardım etmelisiniz. | Open Subtitles | أنتم يا جماعه يجب أن تساعدوني لأختيار الزيّ المثالي. |
Yumurta kapıya dayandığında, sen ya da onlar durumu yaşandığında insanın kanında var doğamız böyle, nefsi müdafaa. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بهذا، عندما يتعلق بك أو بهم، كنوع، في حمضنا النووي، في طبيعتنا، لأختيار الحفاظ على الذات. |
Akıllı insanlar, boyumuza eş seçmek için gelir. | Open Subtitles | يأتي العديد من افاضل الخلق لعشيرتنا لأختيار عرائس منها |
Bu yıl bir erkeği seçmek bilinçli bir karardı. | Open Subtitles | لقد اتخذنا قرار واع جداً هذا العام لأختيار رجل. |
Bir hafta içinde evleniyorum. Gelinlik seçmek için yaklaşık bir günüm var. | Open Subtitles | سأتزوج بعد أسبوع لدي حوالي يومي لأختيار فستان |
Tamam, unutmayalım diğer hediyeleri seçmek için çok geç değil. | Open Subtitles | حسناً، دعونا نبقي في ذهننـا انه لم يفت الوقت لأختيار جائزة اخرى |
Ayrıca eş seçmek için dişlerini geri çektiğinde, ömür boyu oluyor. | Open Subtitles | وعندما تتوقفين عن العدوانية لأختيار صديق انها لمدى الحياة |
Birini seçmek zorundaysam şu anki hayatımı tercih ederim. | Open Subtitles | أتلعمين ، اذا كنتِ مضطرة لأختيار أحدهم أختاري الذي يحدث الآن |
Yılbaşı ağacımı seçmek için gelmiştim. | Open Subtitles | أنا هنا لأختيار شجرة عيد الميلاد. |
Marduk Örgütü'nün Eva pilotlarını seçmek için İnsan Irkını Tamamlama Komitesi'nin kontrolü altında bir danışma organı olması gerekiyordu. | Open Subtitles | مؤسسة " ماردوك " من المُفترض أن تكون مجلس إستشاري . " تحت سيطرة اللجنة لأختيار طياري الـ " إيفا |
Bu kıyafeti seçmek için saatler harcadım. | Open Subtitles | آه , قضيت ساعات لأختيار هذا الزي |
Dostlarını seçmek için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | لاوقت لديك لأختيار اصدقائك |
Yalnızca Rajiv'in düğününde giyeceğim kıyafetleri seçmeme yardım ediyordu. | Open Subtitles | هيا ، أنها كانت تساعدني لأختيار ملابسي لحفل زفاف ، (راجيف) |
Yumurta kapıya dayandığında, sen ya da onlar durumu yaşandığında insanın kanında var doğamız böyle, nefsi müdafaa. | Open Subtitles | كفصيلة، توجد فى حمضنا النووي في طبيعتنا، لأختيار حفظ الذات. |