| Gerçekten buradaki insanlardan birinin, erkek kardeşin yanında olsa da olmasa da senin gibi biri için yana çekileceğini umuyorsan eğer böyle bir küstahlığı en acımasız şekilde cezalandırırım. | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً أن شخصاً ما سيغادر على إنفراد لأناسٍ مثلك أو لأخيكِ المزعوم؟ يجب أن أعاقب هذه الغطرسة بقسوة |
| kardeşin fikrini değiştirme fırsatı bulmadan niçin baban seni resmen tayin etmesin? | Open Subtitles | لذا لمـاذا لايعهد والدك إليكِ بقيادة الشركة قبل أن تُتاح الفرصة لأخيكِ كي يُبدل رأيه ؟ |
| Kardeşinin yanına gidip ondan gerçeği öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعودي لأخيكِ و تنتزعي الحقيقة منه |
| Kardeşinin hayatında çok önemli bir yeri var. | Open Subtitles | لأخيكِ منزلة مهمّة في حياتكِ |
| Evet, bu harika tatlım. Git ve ağabeyine göster hadi. | Open Subtitles | نعم، هذا رائع يا عزيزتي اذهبي و أريه لأخيكِ |
| Sen sadece erkek kardeşini ziyaret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ مجرد زائرة لأخيكِ إجعلي الأمر بسيط |
| Ee, artık ağabeyinle konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | ما عُدتِ تقولين مرحبا لأخيكِ الكبير؟ |
| Abine olanlar korkunç bir şeydi. | Open Subtitles | ما حدث لأخيكِ هو حقيقة شيءٌ مفجعٌ وبشع |
| Sorun şu ki, artık ne yaparsam yapayım asla kardeşin için iyi bir örnek olamayacağım. | Open Subtitles | المشكلة أنه، لا يهم ما ما أفعله من الآن فصاعداً، لن أكون أبداً قدوة صالحة لأخيكِ. |
| Dinle, uh....kardeşin için üzgünüm. | Open Subtitles | . . إسمعي أسف لما حدث لأخيكِ |
| Danielle, hakaret etmeyi kes ve kardeşin için bir mazeret düşünmeye başla. | Open Subtitles | الأن (دانيل) توقفي عن التعليق وفكري بإختلاق عذر لأخيكِ |
| Fang Deng, bunu kardeşin yesin. | Open Subtitles | فانج دينج" إتركيها لأخيكِ" |
| - Sakin ol, kardeşin için değil. | Open Subtitles | -استرخي، فهذا ليس لأخيكِ . |
| Kardeşinin burada kalmasına izin mi verdin? | Open Subtitles | -هل سمحتي لأخيكِ بالبقاء هنا؟ |
| Benim adıma ağabeyine verebilir misin bunu lütfen? | Open Subtitles | احضرت هذه من "التبت" في الصيف الماضي هلاّ منحتها لأخيكِ عني؟ |
| Sen sadece erkek kardeşini ziyaret ediyorsun. Şüphe çekme. | Open Subtitles | أنتِ مجرد زائرة لأخيكِ إجعلي الأمر بسيط |
| Buraya gel. kardeşini tut. | Open Subtitles | تعال هنا، اذهبي لأخيكِ |
| Önemli bir konu hakkında ağabeyinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتحدّث لأخيكِ بشأن أمرٍ مهم |
| Ve şu Chuck ile olanlar hakkında eğer konuşmak falan istersen ağabeyinle değil. | Open Subtitles | و بشأن ما حدث مع (تشاك) إن أردتِ التحدث لأحد... ليس لأخيكِ.. |
| - Abine yaptığım gibi! | Open Subtitles | -لقد أعطيته لأخيكِ |