"لأذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmek için
• gittim ve "
• gitmem için

Bir düğüne gitmek için 300 dolarlık takım aldım diye sözleşmede 1 milyon dolar primden oldum.
لقد فقدت عقدا بمليون دولار إضافي.. لأني أخذت بذلة ب 300 دولار بالدين لأذهب إلى زفاف شخص لا أعرفه

Ama okula gitmek için evden erken çıkardım Greenpoint, Brooklyn'i bilirsin, herkes böyle yapardı.
لكني كنتُ أغادر المنزل باكراً لأذهب إلى المدرسة مشياً في جرين بوينت، بروكلين الكل كان يفعل ذلك

Ama babam bir albaydı, ve benim üniversiteye gitmem için para vermezdi.
لكن أبي كان عقيدا في الجيش لايدفع الكثير لي لأذهب إلى الجامعة

Bu hafta deniz kıyısına gitmek için planlarım vardı.
لقد كانت لدي خطط لأذهب إلى الشاطئ في عطلة نهاية الأسبوع تلك

Karaoke barına gitmek için giyinmem gerekiyor yani?
إذاً على أن أتأنق لأذهب إلى حانة غنائية؟

Nefret ettiğim ofise gitmek için yatağından neden ayrıldığımı tekrar hatırlat.
ذكّرني مرّة أخرى لماذا عليّ أن أترك السرير لأذهب إلى العمل في مكتبٍ أكرهه ؟

Sanırım banyoya gitmek için kalkmıştım.
أعتقد أنني استيقظت لأذهب إلى الحمام.

Kahretsin, kaltak! En yakın hastaneye gitmek için bir taksi çağır.
-سحقا, اتصلي بسيارة أجره لأذهب إلى المستشفى

Kahretsin, kaltak! En yakın hastaneye gitmek için bir taksi çağır.
-سحقا, إتصلي بسيارة أجره لأذهب إلى المستشفى

İşe gitmek için giyiniyorum ben.
وأنا سأرتدي ملابسي لأذهب إلى العمل

Tuvalete gitmek için kalkmıştım ve seni gördüm...
نهضت لأذهب إلى الحمام و رأيتك ..

-Sadece dört saate ihtiyacım var gitmek için.
-أحتاج أربع ساعات لأذهب إلى مكان ما

Ailemin yanına gitmek için.
لأذهب إلى عائلتي

Molekül'e gitmek için can attığımı nereden bildin?
كيف عرفت بأنني سأموت لأذهب إلى (موليكيول)؟

- Venedik' gitmek için dört gün mü?
أربعة أيام لأذهب إلى (فينيسيا) ! ؟

Üniversiteye gitmem için paramız var mı?
إذن هل هناك أيّ مال من أجلي لأذهب إلى الكلية؟

Dergi oraya gitmem için bana para ödemezdi.
المجلة لم تدفع لي لأذهب إلى هناك