Size göstereceğim bir şey var. Sadece halledebilecek misiniz, bilmiyorum. Hepsi bu. | Open Subtitles | لديّ شيء لأريه لك، لكنّ ربّما لن تتحمّل الأمر |
Bu hareketleri göstereceğim kadar güvendiğim tek insansın. | Open Subtitles | .إنكَ الوحيدُ الذي أثقُ به لأريه هذه الأمور |
Eğer beni takip ederseniz size göstermek istediğim çok özel birşey var. | Open Subtitles | نعم هنا، لو تبعتموني لدي شيء خاص لأريه لكم |
- Boş ver onu şimdi. - Size bir şey göstermem lazım. | Open Subtitles | أترك ذلك الآن لديّ شيئ لأريه لك |
Buraya, korkutucu patron tarafımı göstermeye geldim. | Open Subtitles | لذا جلبته إلى هنا لأريه جانبي المخيف كرئيس. |
En azından torunlarıma gösterecek bir şeylerim var. | Open Subtitles | على الأقل سيكون لدي شيء لأريه لأحفادي في المستقبل. |
Onun hasta olmasını falan istediğimden değil ama ona, benim de onun yanında olabileceğimi gösterebileceğim bir durum olsun istedim. | Open Subtitles | إنه ليس وكأنني أردته أن يكون مريضاً او ما شابه ولكنني أردت الفرصة لأريه |
Daha çok herhangi birinizi alarak sizi aksiyon oyunu oynamaya zorlayarak göstereceğim ki görüşünüzü gerçekten daha iyi yapacağım, aksiyon oyunu oynamak isteseniz de istemeseniz de, değil mi? | TED | أنا مهتمة أكثر أن آخذ أيًا منكم لأريه بأني إن أجبرته على لعب لعبة تفاعلية فإني أستطيع تغير رؤيته للأفضل. سواءً كنت ترغب أن تلعبها أو لا ترغب، |
Angus, çabuk gel, sana komik birşey göstereceğim. | Open Subtitles | انجوس"، تعال بسرعه" لدى شئ مضحك لأريه لك |
Ona bir şey göstereceğim. Önemli. | Open Subtitles | عندي شيء لأريه له إنّه مهمّ حقاً |
Babanla bir randevum var. Bunu göstereceğim. Durma, al. | Open Subtitles | لأريه هذا لتراه |
Alec, uğradığına sevindim. Sana bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | (اليك) أنا سعيدة جداً إنك مررت لدي شيء لأريه لك |
Büyüdüğüm yeri göstermek için onu buraya ilk getirdiğimde.. | Open Subtitles | عندما قُمت و دعوته إلى منزلي لأريه أين ترعرعت |
Neye dönüştüğünü göstermek, yıkıcı olabilir. | Open Subtitles | لأريه الحال الذي أصبحتِ عليه ، سيكون أمراً مُؤلماً بالنسبة له |
Konservatuara götürdüm. Çünkü kızlara göstermek istedim. | Open Subtitles | أخذته للمعهد، لأريه للفتيات في الفصلْ. |
Hesap defterlerini çıkarıp sana göstermem mi gerekiyor? Hayır ama... | Open Subtitles | أينبغي لي جلب دفتر الشيكات لأريه لك؟ |
Şimdi size göstermem gereken bir şey var. Homer'ın altı kuru uyanmasını sağlayabilecek bir şey. | Open Subtitles | الآن، معى شيئٌ لأريه لكم،، شيئٌ لربما قد يساعد (هومر) فى أن يستيقظ جافاً! |
Bunu Alexa ve Cayenne'e göstermeye sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ( لا أستطيع الانتظار لأريه لـ( أليكسا ) و ( كايين |
Ona barışa giden yolu göstermeye. | Open Subtitles | - - لأريه طريق السلام |
Piglet, sana gösterecek birşeyim daha var. | Open Subtitles | بيغلت، عندي شيء آخر لأريه لك |
Sana gösterecek çok şeyim var. | Open Subtitles | لدي الكثير لأريه لك. |
Hayatımda bir şeyler gösterebileceğim tek kişisin. | Open Subtitles | أنت كل ما لدي لأريه للناس في حياتي. |