Sayısız okulu ziyaret ederek ülkeyi geziyorum, çocuklara harika kediler çizdiklerini söylüyorum. | TED | أسافر عبر البلاد لأزور عدد لامعدود من المدارس لأخبر الكثير من الأطفال أنهم يرسمون قطط رائعة. |
Sen benim evime geldin. Belki seni ziyaret etmemin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | لقد زرتِ منزلي، ربما حان الوقت لأزور منزلك. |
Gidip annemi hapishanede ziyaret etmeli ve ona şirketimi sattığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | علي أن أذهب لأزور أمي بالسجن وأخبرها أنني بعت شركتي |
Bir uğramak için yeterliydi. | Open Subtitles | هذا يكفيني لأزور الأرض. |
Üvey ebeveynlerimi ziyarete geldim ama onlarla kalmak istemediğim için... | Open Subtitles | أنا هنا لأزور حماتي وأنا لا أريد الإقامة معهم |
Ama sık sık buraya geliyorum. Arkadaşları ve ailemi ziyaret etmek için. | Open Subtitles | و لكنني هنا أغلب الوقت لأزور أصدقائي و والدي |
Kalede babamı ziyaret etmenin tek yolu idi. | Open Subtitles | كان ذلك الطريق الوحيد لأزور أبي في القلعة |
Ailemi ziyaret etmek için memlekete gidiyordum. | Open Subtitles | كنت ذاهب إلى دياري لأزور عائلتي |
Oğlumu ziyaret etmemin tek sebebi oğlumu ziyaret etmek istemem. | Open Subtitles | لا, لقد اتيت فقط لأزور ابني لا شيء آخر |
İyiyim, sadece bir arkadaşımı ziyaret etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا بخير , أنا هنا لأزور صديقاً |
Hey, birilerini ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأزور شخصا |
Eski bir dostumu ziyaret ediyorum. | Open Subtitles | أتيت لأزور صديقاً قديماً |
Aslında Montreal'liyim. - Ailemi ziyaret etmeye gitmiştim. | Open Subtitles | -أنا أصلاً من "مونتريال" , لقد رجعت للبيت لأزور عائلتى . |
Ben de Berenstains ailesini ziyaret edeyim. | Open Subtitles | سوف أذهب لأزور عائلة الدببة. |
Sen düşmanımsın Frank. Gelip, SAÖA'nı ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | أنت عدو الآن يا (فرانك) سآتي لأزور المشرف |
Hayır, bir arkadaşı ziyaret ediyorum sadece. | Open Subtitles | لا انا هنا فقط لأزور صديقاً |
Sanırım kız arkadaşını ziyaret edip gideceğim | Open Subtitles | سأذهب لأزور صديقتك |
Bu sabah Ali'yi ziyaret etmeye gittim. | Open Subtitles | ذهبت لأزور ىلي هذا الصباح. |
Bir uğramak için yeterliydi. | Open Subtitles | هذا يكفيني لأزور الأرض. |
Eski bir dostumu ziyarete geldim. | Open Subtitles | أتيت لأزور صديقاً قديماً |
- Arkadaşımı ziyarete geldim. Bu adreste. | Open Subtitles | - بل لأزور صديقا وهذا عنوانه- |