| Ama bunu yanlış sebeplerden dolayı yaptığımı anladım ve birlikteliğimizi bitirdik. | Open Subtitles | ولكنني ادركت انني افعل هذا لأسباب خاطئة ونحن انهينا الحديث فقط |
| Bunu yanlış sebeplerden dolayı istiyorsun. | Open Subtitles | أتعلم, أنت تعمل فى تلك القضية لأسباب خاطئة |
| Sanırım yanlış nedenler yüzünden sana çıkma teklif ettim. | Open Subtitles | أعتقد أنني طلبت الخروج معك لأسباب خاطئة |
| "Ondan yanlış nedenler yüzünden nefret ettim." | Open Subtitles | لقد كرهته لأسباب خاطئة |
| Belki de yanlış sebeplerden dolayı evlendiğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أننا تزوجنا لأسباب خاطئة |
| Özür diliyorsun ama... - ...yanlış sebepten ötürü özür diliyorsun. | Open Subtitles | الآن أنّكِ تعتذرين لكنكِ تفعلين ذلك لأسباب خاطئة. |
| Bunları Yanlış nedenlerden ötürü yapsa da gerçek değil diye bir şey yok. | Open Subtitles | حتى إن كان يقوم بالامر لأسباب خاطئة هذا لا يعني أنها ليست الحقيقة |
| Belki de yanlış sebeplerden dolayı evlendiğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أننا تزوجنا لأسباب خاطئة |
| Anton, yanlış sebeplerden dolayı benimle anlaşmadığını umuyorum. | Open Subtitles | أتمنى انك لم توقع معي لأسباب خاطئة |
| Ama yanlış sebeplerden dolayı. | Open Subtitles | ولكن لأسباب خاطئة. |
| "Ondan yanlış nedenler yüzünden nefret ettim." | Open Subtitles | لقد كرهته لأسباب خاطئة |
| Hukuka girişim de yanlış kararlar silsilesi zaten. | Open Subtitles | لقد أنخرطت بالقانون لأسباب خاطئة. |
| Daha önce yanlış sebepten maçı sattım. | Open Subtitles | لقد سقطت مرة من قبل لأسباب خاطئة |
| Yanlış nedenlerden ötürü yanlış kişilere güvenmişsin. | Open Subtitles | لقد وثقت بأشخاص غير مناسبين لأسباب خاطئة |
| Kupa'yı herkes Yanlış nedenlerden dolayı istiyor. | Open Subtitles | الكل يرغب بالكأس ولكن لأسباب خاطئة |