"لأسبوع كامل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir hafta
        
    • hafta boyunca
        
    • tüm hafta
        
    • haftalığına
        
    • bütün hafta
        
    Bir hafta aramadı. Ben arayıp "Nasıl gidiyor?" diye sordum. Open Subtitles و لم تتصل بعدها لأسبوع كامل لذا إتصلت و قلت:
    Bu arada, senin yerine Bir hafta boyunca Claire bakacak. Open Subtitles كما أن كلير ستتحمل مهمات الألباكات الخاصة بك لأسبوع كامل
    Ben yarım bina öteye yürümeye çalışırsam Bir hafta yatağa bağlı olabiliyorum. TED لكن مشية قصيرة بالنسبة لي ترديني في السرير لأسبوع كامل.
    Bir hafta boyunca otoparka koydu beni. Open Subtitles لقد جعلني أعمل بموقف السيارات لأسبوع كامل
    Müzede tüm hafta boyunce Fransız filmleri oynatacaklar. Open Subtitles إنهم يعرضون أفلام فرنسية فى المتحف لأسبوع كامل
    Bir haftalığına New York'tan ayrılman oldukça sorumsuzca bir davranış değil mi? Open Subtitles لأسبوع كامل بدون سبب غير أن نادي جلي قد ألغي ؟
    bütün hafta şarap içerek sevişeceğiz. Open Subtitles نحتجز أنفسنا لأسبوع كامل نشرب النبيذ نأخذ حماماَ يا رجل
    Bir iş bitiyorsun, bütün Bir hafta senin pis kokunu çekmek zorunda kalıyoruz... Open Subtitles لقد أنجزت صفقة , تحدث عنها المكتب كله لأسبوع كامل
    Bir hafta uyuyacaksınız. Uyandığınızda saçınız berbat halde olacak. Open Subtitles نوم لأسبوع كامل سيكون شكل شعرها حين تستيقظ قاتلاً
    Ve bütün Bir hafta bir hayalet bile görmediğimin garip olduğunu biliyorsun Open Subtitles أتعرف مالغريب في الأمر؟ أني لم أرى أي شبح لأسبوع كامل
    İkiniz de Bir hafta boyunca telefon kullanmayacaksınız! Open Subtitles سوف تُسحب منكم هواتفكم المحموله لأسبوع كامل عقاباً على هذا
    kazandığımız yıl bütün ekip Bir hafta esrar içmemiştik. Open Subtitles السنة التي فازت فيها أخويتي بالألعاب, جميعنا توقفنا عن تدخين الحشيش لأسبوع كامل.
    Her şeyi. Yani yapılabilecek her şeyi. Bütün hafta boyunca. Open Subtitles كل مالدي , أقصد كل شيء أخرجته لأسبوع كامل
    Parti dışında seni hafta boyunca evde görmedim. Open Subtitles بخلاف الحفل، فلم أرَك في البيت لأسبوع كامل.
    Bir zamanlar Bir hafta boyunca kadının birini ara sıra ameliyat ederdim. Open Subtitles لقد أجريت مرة عمليات على إمرأة لأسبوع كامل.
    Seni seviyorum çünkü sen sırf kötü öpüştüğümü söylediği için, Bir hafta boyunca Jason Foster'ın evini tek başına tuvalet kağıdı ile kaplamış bir arkadaşsın. Open Subtitles أحبك لأنك من نوع الأصدقاء بحيث قمت بمحاصرة منزل جيسون فوستر لأسبوع كامل بنفسك فقط لأنه قال أنني لا أجيد التقبيل
    Of be, o sinir bozucu ezikleri karşılamak için burada olmayı çok isterdim ama ne yazık ki, Boyle'la birlikte tüm hafta gizli bir gözetlemede olacağız. Open Subtitles كل هؤلاء الفشلة لكن انا وبويل لدينا عملية مراقبة لأسبوع كامل
    tüm hafta burada mıydın? Open Subtitles هل أقمت هنا لأسبوع كامل ؟
    Bir keresinde bir haftalığına oda tutup buradan hiç ayrılmadıklarını biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين أنهما بقيــا مرة هنــاك لأسبوع كامل في منزل و لم يغادروا الغرفة أبدا ؟
    Ernie'ye ne olduğunu öğrenmek için bütün hafta beklemek zorunda mıyız yani? Open Subtitles سيتوجب علينا الإنتظار لأسبوع كامل لمعرفة ماذا حصل لإيرني؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more