Bana içecek bir şeyler getirmesi gerek biri. | Open Subtitles | كان يفترض به أن يحضر لي شيئاً لأشربه مم.. |
Eşyalarını bırak da bana içecek bir şeyler getir. | Open Subtitles | ضعي هذه الأغراض أرضاً واحضري لي شيئاً لأشربه |
Eşyalarını bırak da bana içecek bir şeyler getir. | Open Subtitles | ضعي هذه الأغراض أرضاً واحضري لي شيئاً لأشربه |
Dinle, birşey istiyorum içmek için soğuk birşey. | Open Subtitles | اسمع،أنا بحاجه لشيئ أنا بحاجه لشيئ بارد لأشربه |
Neden içmem için o çayı verdin bana? | Open Subtitles | لماذا أعطيتني ذلك الشاي لأشربه ؟ |
Saat 3 gibi mufaktaydım içecek bir şeyler alıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت في المطبخ في الساعة الثالثة صباحاً أبحث عن أي شيء لأشربه وبعدها |
Burada içecek bir şeyler kalmış olmalı. | Open Subtitles | لابد من بقاء شيء ما لأشربه في هذا المكان |
Toplantıdan önce içecek bir şeyler getirecektim. | Open Subtitles | كنت أجلب شيئًا لأشربه قبل عقد الإجتماع الكبير |
Jamie Dük ve ben arkadaşlığımızı ilerletirken bana içecek bir şeyler getirir misin? | Open Subtitles | جايمي لولم تمانع هلا جلبت لي شيء لأشربه بينما أنا و الدوق نوطد معرفتنا؟ |
Sen bana içecek bir şey var mı diye sordun. | Open Subtitles | لقد سألت إذا ما أريد أي شئ لأشربه |
Hafıza Pınarı'ndan içecek bir şey ver bana. | Open Subtitles | أعطني شيئًا لأشربه من ينبوع الذكريات |
Bayan Moon içecek bir şeyler getir. | Open Subtitles | يا إلهي. أحضر لي شيئاً لأشربه. |
Lütfen, bana da bir içecek... | Open Subtitles | أريد شيئاً لأشربه من فضلك |
Bana içecek bir şeyler getireceğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك ستحضر شيئاً لأشربه |
Oscar, bana içecek bir şey mi getirdin? | Open Subtitles | أوسكار، أحضر لي شيئأً لأشربه |
İçecek bir şey alıyorum. | Open Subtitles | سأحضر شيء لأشربه و سوف اعود |
İçecek bir şey yok. | Open Subtitles | . لا يوجد شيء لأشربه |
Bana temiz bir bardakla içecek bir şey getir de şu yemeğimi sükut içinde yiyeyim. | Open Subtitles | اجلبي لي شيء لأشربه في كأس نظيف حتى استمتع بغدائي في صمت ! |
Bir şey içmek istemediğimi söyledim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط قلت بأني أريد شيئاً لأشربه |
- İçmek için bir şeyler alabilirim. | Open Subtitles | ـ بمقدوري أن أستخدم شيئاً لأشربه |
Filmlerimde bunu içmem için bana para ödüyorlar. | Open Subtitles | دفع لي أجراً لأشربه في أفلامي |