"لأشعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ışığı
        
    • ışını
        
    • ışığına maruz
        
    • ışınları
        
    • radyasyonuna
        
    • sonuçlarına değineceğiz
        
    • röntgeni
        
    • güneşe maruz
        
    Ekvatora yakın bölgeler sıcak, çünkü daha fazla güneş ışığı var. TED فالمناطق الإستوائية دافئة لأنها تتعرض لأشعة شمسٍ أكثر.
    Kutup bölgeleri soğuk, çünkü daha az güneş ışığı var. TED المناطق القطبية باردة لأنها تتعرض لأشعة شمس أقل.
    Diğer teleskoplar da gama ışını, şiddetli bir ışık patlaması ve sonra da aynı etkiye sahip olan x ışınları ve radyo sinyalleri yakaladılar. TED التقطت تليسكوبات أخرى انفجارًا لأشعة غاما ووميض ضوئي، ومؤخرًا، أشعة إكس وإشارات راديو، كلها إثر نفس الاصطدام.
    Bakın, bu tür bir makine yer üssü enerji ışını için iyi bir güç kaynağı olabilir. Open Subtitles انظري، هذا النوع من الأجهزة قد يكون مصدر طاقة جيد لأشعة الطاقة الأرضية
    Ben deneyler yapan bir dermatoloğum, düşündüğümüzü yaptık, deney hayvanlarını güneş ışığına maruz bırakmak zorundaydık. TED حسنا، أنا محلل أمراض جلدية, لذلك ما فعلناه هو أننا ظننا أنه كان يجيب علينا تعريض حيوانات التجارب لدينا لأشعة الشمس.
    Söyleyebileceğim kadarıyla, bu sıradışı beyin hasarı uzun dönemli naquadria radyasyonuna maruz kalma sonucunda oluşmuş. Open Subtitles أقرب ما يمكنني قوله إنه حالة نادرة من تضرر المخ ينتج عن التعرض الطويل لأشعة النكوادريا
    Ayrıca Stanislas Dehaene'nin PET taraması sonuçlarına değineceğiz. Open Subtitles و سنتطرق لأشعة "ستانسيلاس ديهيناس" المقطعية
    Otobüsün filmi kargo tarama röntgeni ile çekildi. Bu sınırlarda kullanılan bir cihaz. kaçak mal ve uyuşturucu, bomba ve benzer şeyleri kontrol için. TED والحافلة مأخوذة بماسح لأشعة اكس للحمولات التي على ظهر السفن، وهي نوع من الماكينات التي توجد على الحدود، التي تتفقد الأشياء المهرّبة والمخدرات والقنابل.
    Ve uçan şeyler, yıldızlar görmeye başladım, üstünkörü bir şekilde yüksek irtifada güneşe maruz kaldığım için görmezden geldim. TED و بدأت أرى أشياء تسبح و نجوم، و لقد تجاهلت ذلك ببساطة و أعتبرت الأمر تعرضا زائدا لأشعة الشمس على إرتفاع عالي.
    Ultraviyole güneş ışığı cildimize çarptığında hepimizi farklı şekillerde etkiler. TED عندما تتعرض بشرتنا لأشعة الشمس فوق البنفسجية، فإنها تؤثر على كل منا بشكل مختلف قليلاً.
    Bu da güneş ışığı cilde çarptığında derinin verdiği cevaba bağlıdır. TED يتعلق هذا الأمر باستجابة البشرة حين تتعرض لأشعة الشمس.
    Mağaralar, dünyada doğrudan güneş ışığı enerjisi almayan, çok az doğal ortamdan biridir. Open Subtitles الكهوف هي واحدة من المواطن القليلة علي الأرض التي لا تتعرض لأشعة الشمس المباشرة.
    Gündüz gözü dışarıda çok kalma, güneş ışığı ruh sağlığına zararlıdır. Open Subtitles لا تضلي خارجا وضح النهار لوقت طويل، مقاومتك لأشعة الشمس قد تضاءلت
    "Buz ışını atanlar" grubundaydık. Onları kaybetmiş olmalıyız. Open Subtitles لا بد من أن مجموعة الجوالة " لأشعة التجميد " تفرقت
    X ışını kullanarak yüksek hızlı fotoğraf çekimi ile ilgiliydi sadece. Open Subtitles انها تتضمن صور لأشعة اكس عالية السرعة
    Eli, Markarian 541'i inceliyor. Büyük bir Gama ışını kaynağı. Open Subtitles درست (إيلى) الماركينيان 541 أكبر مصدر لأشعة جاما
    SODIS'te, temiz plastik şişeler kirli su ile doldurulur ve 6-8 saat arası güneş ışığına maruz bırakılır. TED في سوديس، يتم ملء زجاجات المياه الشفافة بمياه ملوثة ثم يتم تعريضها لأشعة الشمس من ست إلى ثمان ساعات.
    Şu anda görülemiyorlar Ama onları güneş gibi bir UV ışığına maruz bıraktığım anda buradalar, mavi noktalar. TED ولا يمكن رؤيتها الآن، ولكن بمجرد أن أُعرضها لأشعة فوق بنفسجية مشابهة للشمس، هاهم، بقع زرقاء.
    Her ne şekilde olursa olsun, fırın güneş ışığına maruz kaldığında toksin açığa çıkıyor. Open Subtitles على أية حال، السموم تُصدرُ فقط عندما تتعرض الأفران لأشعة الشمس
    Güneş ışınları okyanusun yaklaşık ilk yüz metresinde doğrudan etki ederler. Open Subtitles ..لأشعة الشمس تأثير مباشر على نحو 100 متر فقط من عمق المحيطات
    Ne kadar yüksek, o kadar iyi. Gamma ışınları atmosferden yansıyacak. Open Subtitles أكبر إرتفاع لأشعة جاما بالغلاف الجوي
    Bilim insanı ailesi tarafından teta radyasyonuna maruz kalmıştı. Open Subtitles تعرض لأشعة ثيتا بواسطة والديه العلماء
    Ayrıca Stanislas Dehaene'nin PET taraması sonuçlarına değineceğiz. Open Subtitles و سنتطرق لأشعة "ستانسيلاس ديهيناس" المقطعية
    röntgeni çekilmesi en zor şeyler, röntgeni çekilmesi teknik açıdan en zor şeyler, en hafif, en narin olanlardır. TED ان اصعب شيء في التصوير بأشعة إكس اي اصعب شيء تقنياً .. لأشعة إكس هو تصوير الاشياء ذات الالوان الكاشفة .. والاشياء الرقيقة
    Bu insanlar güneşe maruz kalma sonucunda çok büyük bir bronzlaşma, ciltlerinde daha fazla pigment oluşturma potansiyeline sahipler. TED لدى أؤلئك الناس قابلية هائلة لإكتساب اللون، لتطوير ألوان أكثر في بشرتهم، كنتيجة للتعرض لأشعة الشمس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more