"لأصحاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sahiplerine
        
    • sahipleri
        
    • olanlara
        
    • olanlar için
        
    • sermaye
        
    Evcil hayvan sahiplerine hayvanlarıyla tekrar bir araya gelebilmeleri güvencesini veriyorum. Open Subtitles تأكيدي لأصحاب الحيوان الأليف انه سيّعاد لم شملهم مع حيوانهَم الأليف.
    Satışların üzerinden patent sahiplerine telif ücreti ödüyorlar, böylece fikri mülkiyetlerini paylaşmalarının karşılığı bu şekilde ödeniyor. TED ويدفعون إتاوات على المبيعات لأصحاب براءات الإختراع لمكافئتهم على مشاركتهم لبراءات إختراعاتهم.
    Dükkan sahiplerine saygımla birlikte, bu senetler olmadan, anlaşma yok. Open Subtitles مع كل الأحترام لأصحاب المحلات، بدون العقود لا يوجد أتفاق علي الأراضي
    Büyük sığır çiftliği sahipleri için silahlı adamlar kiralamakla meşgul. Open Subtitles لقد قام بتجنيد مسلحين لأصحاب المزارع الكبيرة.
    Festival ayrıca internetten korkan küçük iş sahipleri için de reklam yapma fırsatı. Open Subtitles المهرجان ايضا يقدم لأصحاب الأعمال الصغيرة الذين يخافون من الانترنت الفرصة للإعلان.
    Yunan Ruleti son derece tehlikeli bir oyundur. Kalbi zayıf olanlara göre değildir. Open Subtitles الدحرجة اليونانية ,لعبة خطيرة جدا و ليست لأصحاب القلب الضعيف
    Şu anda cebinde parası olanlar için hipodrom yanaşılacak son liman bile değil. Open Subtitles لأصحاب الأموال ، سباق الخيّول ليست . في قائمة الأعمال المحبّذة
    Küresel sermaye sahiplerinin yatırım kararlarında bel kemiğini oluşturacak bir durum. TED الجزء الأهم في أخذ قرارات إستثمارية لأصحاب رؤوس الأموال العالمية.
    İngiliz adetlerine dayanan ve ev sahiplerine arazilerine gireni öldürme hakkı veren bir kale doktrini. Open Subtitles مذهب مبنى على القانون الانكليزى الذى يسمح لأصحاب المنازل بأستخدام القوة المميتة لحماية ارضهم
    Restoran sahiplerine bir iyilik yapın da bu mesleği bırakın. Open Subtitles قُم بعمل معروف لأصحاب المطاعم بكل مكان واخرج من صناعة الاغذية
    Karada meydana gelmişti... ...güney amerika ve afrikanın yağmur ormanlarında... ...toprak sahiplerine ağaçların kesilmemesi için... ...para odenendiği yerlerde. TED لقد تم ذلك على البر، في الغابات المطيرة في امريكا الجنوبية و إفريقيا، حيث يُدفع لأصحاب الأراضي مقابل الإمتناع عن قطع الأشجار.
    Yaptığın her şey para sahiplerine göre mantıklı mı yani? Open Subtitles كلّ شيء تفعلهُ له معنى لأصحاب الأموال ؟
    Durant, çiftlik sahiplerine ödeme yapmak için parayı yolladığını mı sana söyledi? Open Subtitles (ديورانت) أخبرك بأنه قام بتحويل الأموال، لأصحاب المزارع ليدفـَع لهم؟
    Kingsbridge'de ki arazilerin toprak sahiplerine, kiracılara ya da manastıra değil kiliseye ait olduğu dikkatimi çekti. Open Subtitles فإنّ الأرض في (كنغزبردج) ملك للدّير لا لأصحاب الأرض ولا ساكنيها... ولا لدير الراهبات
    - Tek sorun, Alpen'i derin uyku sahipleri cezbediyor, ki bu ben değilim. Open Subtitles أن الألبي ينجذبون لأصحاب النوم العميق وأنا لست كذلك
    Toprak sahipleri adına imzan gerekli. Open Subtitles يحتاج فقط لتوقيعك لأصحاب الأراضي
    Değiştirdiler, şahsi ev sahipleri hariç. Open Subtitles -فعلوا ذلك ولكن لم يستبدلوها لأصحاب المنازل الفرديّة
    Ne mutlu yüreği temiz olanlara çünkü onlar Tanrı'yı görecekler. Open Subtitles طوبى لأصحاب القلوب النقية، لِأنهم سيرون الرب.
    - Evet, saçı olanlara iyi davranıyor. Open Subtitles أجل ، لطيفة لأصحاب الشعر
    Dün gizlice Vocal Adrenaline'in provasını seyrettim ve gördüklerim kalbi zayıf olanlara tavsiye edilmez. Open Subtitles يوم أمس، تسللت إلى تدريب لـ(الأدرينالين الصوتي)، وما رأيته ليس لأصحاب القلوب الضعيفة.
    Bedava toprak varmış, keskin gözlü olanlar için fırsatlar. Open Subtitles إنها أرض خالية، أرض الفرص لأصحاب العيون الثاقبة.
    Özel sermaye milyarderleri için değildir. TED ليست متعلقة فقط بحقوق الملكية لأصحاب المليارات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more