"لأصلاح" - Translation from Arabic to Turkish

    • tamir
        
    • düzeltmek
        
    • onarmak için
        
    • tamire
        
    • düzeltmenin
        
    Yatırım hesabımızdaki paradan Stephans'a vereceğiz ve kötü cadı kapısını tamir ettirecek. Open Subtitles سوف ننفق أموالنا على عائلة ستيفنز وعلى العجوز الشريره لأصلاح أبوابهم
    Hayır, hayır... Önce lokantayı tamir ettirmek için para kazanacağım. Open Subtitles لا لا أولا سأحصل على المال لأصلاح المطعم أولاً
    Herhalde bir şeyleri düzeltmek için geç olduğunu düşündüm. Open Subtitles حسنا, أعتقد بأنني ظننت بأنه سوف يكون لدي وقت لأصلاح الأمور أعتقد بأنني مختطئ
    Ve bunu düzeltmek için bir planımız var. Open Subtitles انا متأكده من ذالك و لذالك لدينا خطة لأصلاح الامر
    Koca gün yaptığımız tek şey, kale duvarlarını onarmak için taşları saymak. Open Subtitles كل ما نفعله طوال اليوم هو إحصاء الحجارة لأصلاح أبواب القلعة
    Harekâtın gidişatını tehlikeye atan bu kesintiyi gidermek ve hasarı onarmak için hummalı bir çalışma başlatıldı. Open Subtitles جهود مضنيه بُذلت لأصلاح الأضرار لأن أى تعطيل فى تلك المرحلة كفيل بهدم العملية برمتها
    Onu bunu tamir ederim... makineleri tamire ihtiyaç ne varsa işte. Open Subtitles أصلح الأشياء والالات مهما كان يحتاج لأصلاح هذا هو
    Bunu düzeltmenin mükemmel bir yolunu biliyorum. Open Subtitles انا اعرف افضل طريقة لأصلاح الامر
    ...oyun oynamasaydın sütunu tamir etmek için zamanım olurdu. Open Subtitles لو أنك لم تلعب تلك اللعبة مع الفتاة لكان لدي وقت لأصلاح العارضة
    Arabayı tamir ettirecek kadar paramız yok ve Kuzey Kutbu'na gidiyoruz. Open Subtitles انظر,نحن ليست لدينا اموال كافية لأصلاح السيارة نحن نوعاً ما في طريقنا الى القطب الشمالي
    Su şebekesinde sorun... ya da tamir edilmesi gereken bir şey yok... Open Subtitles لا يوجد مشكله في المياة لا يوجد شي يحتاج لأصلاح
    Sakın tavanı tamir etmesi için birini tutma. Open Subtitles لاتجرؤي على تأجير شخص لأصلاح ذلكَ السّقْفْ
    Ayrıca ülkenin dört bir yanından Amerikalıların ülkenin aksayan yönlerini düzeltmek için aramıza katıldığı raporları geliyor. Open Subtitles و من جميّع أنحاء البلاد لدينا المزيد من التقريّرات عن أميركيين ينضمون للقوات لأصلاح الأجزاء المنكّسرة من أمتـنا.
    Dostum, darılma ama, bunu düzeltmek için on yılın vardı ve sonumuz burası oldu. Open Subtitles حسنا ولكن كانت لديك عشرة سنوات لأصلاح الامر - وهنا انتهى بنا الأمر
    Wow, TV'yi onarmak için ne çok alet getiriyorlar öyle! Open Subtitles الكثير من العدة لأصلاح التلفاز.
    Bayan Nina, A bölgesinde 32. caddede yer alan yurttaki bir tamir ekibi patlamış bir sıcak su borusunu onarmak için beni çağırttı. Open Subtitles تم طلب طاقم للذهاب إلى المبنى 32 في المنطقة "أ" لأصلاح أنبوب مياه ساخنّة مندفع
    Bu evin tamire ihtiyacı var ama yangın hasarı var diye bir evi yargılamayın. Open Subtitles مثل هذا المنزل يحتاج لأصلاح السقف ولا تحكموا على المنزل فقط لأضرار الحريق فيه
    Bütün lavaboları tamire geldim. Open Subtitles أنا السباك جئت لأصلاح الصرف هنا
    Bu şeyi düzeltmenin bir yolu olmalı, değil mi? Open Subtitles هناك طريقة لأصلاح هذا الشيء , صحيح ؟
    Bunu düzeltmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles -لابد أنّ هناك طريقة لأصلاح ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more