Bunları bana en uzun ilişkisi bir hafta olan biri söylüyor. | Open Subtitles | هذا صادر من شخص لم ينعم بعلاقة لأطول من أسبوع |
uzun bir süre ayrı kaldıkları zaman... - ...ikisi de hastalanıp ölürdü. | Open Subtitles | إذا انفصلا لأطول من فترة زمنية قصيرة فسيمرضان ويموتان |
Ondan çok daha uzun süre partneri olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من الفترض ان يكون رفيقها لأطول من هذا |
Ben diğerleriyle karıştırıldığını çok uzun zamandan beri dış dünyadan kopuğum. | Open Subtitles | لقد كنت خارج العالم لأطول من ذلك |
Bu gemi çok uzun zamandır oradaymış. | Open Subtitles | تلك السفينة كانت هناك لأطول من هذا |
Fazla uzun bir süre boyunca vakumlu ortamda yürüdü. | Open Subtitles | لقد سار في الفراغ لأطول من اللازم |
Sanırım biraz uzun bir sıfırdan başlamaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اعتقد إننا نحتاج لأطول من ذلك |
Bu pek uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | ليس لأطول من ذلك |
Daha uzun süren hapis maceralarım var. | Open Subtitles | لقد تم ضربى لأطول من هذا |