Belki daha önceleri bir şansım olabileceğini düşünecek kadar aptaldım. | Open Subtitles | ربما لاني كنت غبيا من قبل لأظن أن هنالك فرصة |
Başarıya masamda duran bitki sayesinde ulaştığımı düşünecek kadar saf birisi değilim... ama o bitki, başarımın sembolüydü. | Open Subtitles | انا لست ساذجه لأظن اني وجدت طريقي بسبب وجود نبتة على مكتبي لكن تلك النبتة كانت بالنسبة لي رمز لهدف حققته اخيراً |
Eğer hala yedinci sınıfta olsaydım, en tatlı iki kişinin siz olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | .لو كنت في الصف السابع كنت لأظن آنكم الأجمل |
Ben salak olduğumuzu düşünürdüm. | Open Subtitles | أنا كنت لأظن أننا حمقى |
Sana güveniyorum ve ikinizin arasında bir şeyler olduğunu düşünerek de kesin ve kat'i suretle hata ettim. | Open Subtitles | أنا أثق بكِ,وكنت مخطيء تماماً بالكامل لأظن أنه قد يكون هنالك شيئاً يحدث |
Senin kıvrımların var, ve hayatta bana bakacağını düşünmezdim. | Open Subtitles | , أنتِ مذهلة و لم أكن لأظن أنكِ قد تتزوجينني |
Tanrım, nasıl gerçek olduğunu düşünecek kadar aptal oldum? | Open Subtitles | يا إلهي كيف أمكنني أن أكون بكل هذا الغباء لأظن بانه حقيقي |
Burada seçkin polislerin arasına katılacağımı düşünecek kadar aptaldım. | Open Subtitles | ..و كنت حمقاء بما يكفي لأظن بأني سألتحق للعمل ..مع نخبه من الضباط هنا |
Beni paradan daha çok sevdiğini düşünecek kadar aptalmışım. | Open Subtitles | كنت غبية بما يكفي لأظن أنه قد يحبني أكثر من ماله. |
Sen dönünce her şeyin normal olacağını düşünecek kadar saf değilim. | Open Subtitles | لست ساذجة لأظن الأمور ستعود طبيعية بعودتك ثانيًا |
Bundan kurtulabileceğimi düşünecek kadar cahildim. | Open Subtitles | لقد كنت متكبر بما فيه الكفاية , لأظن أني سأفلت من العقاب |
Sonunda bir kraliçe ile evleneceğimi düşünecek kadar aptal değilim. | Open Subtitles | أنا لست بهذا الغباء لأظن انه سينتهي بي الحال مع ملكة |
- Senin sabıkalı biri olduğunu düşünürdüm... | Open Subtitles | كنت لأظن بأن منظرك سيبدو كمجرم، إذا... |
Evet, normalde ben de öyle düşünürdüm ama Nick defalarca kez kontrol ettim... | Open Subtitles | أجل, عادة كنت لأظن هذا أيضاً (لكنني يا (نيك ...تحققت وأعدت التحقق |
Senin yaşında birinin, benim gibi biriyle ilgilenebileceğini düşünerek büyük aptallık ettim. | Open Subtitles | لقد كانت حماقة مني لأظن أن شخصاً بعمرك قد يكون مهتماً بشخص كمثلي |
Kalkıp da her şeyin burada yoluna gireceğini düşünerek? | Open Subtitles | في قمة الحماقة لأظن أن كل شيء سيسير على ما يرام هنا |
Milyonlarca yıl düşünsem Elliot'ın hayatına girmek isteyeceğini düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأظن في مليون سنة بأنك تود أن تكون جزءً من حياة إليوت |
Bed and Bass'e gitme arzumun son bulacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأظن أني سأشتاق في نهاية الأمر لـ"بيد آند باد" |
Bina Rothblatt: Çok heyecanlı bir maceraydı ve o zamanlar bunun olacağını hiç düşünmezdim, fakat yeni hedefler bulmaya ve bu hedefleri değerlendirmeye ve bunları başarmaya başladık ve farkına varmadan daha ileriye sürekli ileri gidiyorduk ve hâlâ da durmuş değiliz, bu muhteşem bir şey. | TED | (بينا روذبلت): انها رحلة مشوقة جدا، ولم اكن لأظن هذا في ذلك الوقت ، لكننا بدأنا بعمل و وضع الاهداف وانجزنا اشياءََ ، ومن دون وعيّ ، كنا نصعد لاعلى و اعلى و نحن لا نتوقف ولذلك هذا فعلا عظيم. |