Gündüzleri babanıza bakmak için burada olurum ama geceleri ve hafta sonları kendi evime giderim. | Open Subtitles | سأكون هنا في النهار لأعتني بوالدك و لكن في الليالي و العطل سأذهب إلى منزلي الخاص |
Bir süreliğine tek başıma kalmak, başımın çaresine bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أبقى لوحدي لبعض الوقت لأعتني بنفسي |
Hasta babamla ilgilenmek için Ukrayna'ya dönmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | سأقول لهم اني عائدة الى اوكرانيا لأعتني بأبي المريض |
Anneme bakmam gerekiyordu, çok uzaklaşmadım. | Open Subtitles | كان لديّ والدة لأعتني بها، لذا بقيتُ هنا. |
Benim ona bakacak vaktim sizinkinden çok. Doktoru aradım. | Open Subtitles | لدي وقت أكثر منك لأعتني به لقد طلبت الطبيب |
İlgilenmem gereken bir annem vardı, o yüzden yakınında olmalıydım. | Open Subtitles | كان لديّ والدة لأعتني بها، لذا بقيتُ هنا. |
Bu sayede çocuklarımla ilgilenmem Gerektiğinde işten izin alabileceğim. | Open Subtitles | هذا يجعلني أترك كل ما أريده لأعتني بأطفالي |
Seni uzağa göndermek zorunda kalsam bile, her zaman sana iyi bakmak için burada olacağımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تعرفي بالرغم من أني على وشك أن أزوجك إلاّ أني سأكون دوماً موجود لأعتني بك |
Aşağılık annen gitti. Bu yüzden size yalnız başıma bakmak zorundayım. | Open Subtitles | والدتكما, تلك العاهرة, تركتني لأعتني بكما لوحدي. |
Sonra bizi terk eden adamın soyadını taşıyan bir bebeğe tek başıma bakmak zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | وأنا سأبقى لأعتني بها لوحدي ونصف اسمها سيكون للرجل الذي تركنا |
Tek bir doğru şey yapmışsın. Hakkını vermeliyim. Onlara bakmak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | قُمتَ بشيءِ واحد صحيح،وأشكرك على، هذا، فعلت ما في وسعي لأعتني بهم |
Bu öğleden sonra Floridaya uçuyorum, Annemin mirasıyla ilgilenmek için. | Open Subtitles | سأتجه لـ''فلوريدا'' نهاية هذا الأسبوع، لأعتني بوصيّة والدتي |
Biraz önce sırf seninle ilgilenmek için çok önemli bir ilişkimi bitirdim. | Open Subtitles | لقد تركت لتويّ علاقه مهمه للغايه لأعتني بكِ. |
İlgilenmek için orada olmazsam, bunu bir başkası yapacaktır. | Open Subtitles | ،وإذا لم أكن هناك لأعتني بها .سيعتني بها شخص آخر |
bakmam gereken iki kardeşim var, sakın bunu berbat etmeye kalkışayım deme. | Open Subtitles | لديّ شقيقتان لأعتني بهما، إذا لا تتجرّئي على إفساد الأمر. |
Bana bütün bıraktığı bakmam için üç oğul beslencek üç ağız, güçlü yetiştirilmesi gereken üç erkek! | Open Subtitles | كل ما تركته لي هو ثلاثة أولاد لأعتني بهم ثلاثة أشهر من الطعام ثلاثة رجال ليصبحوا أقوياء |
Bakacağım birinin olması da bana bakacak birinin olması da bir şanstı. | Open Subtitles | لحسن الحظ، كنتِ معيً لأعتني بكِ ولتعتني بي كذلك.. كما تعلمين |
Çünkü çocuga bakacak param yok. | Open Subtitles | لأنني لا أملك مالاً لأعتني بطفل |
İşim var, ilgilenmem gereken çok insan var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأشخاص لأعتني بهم، أتعرف؟ |
Annesi, onunla ilgilenmem için bana güvendi, oysa sen bir avcı gibi.. | Open Subtitles | ،والدته وثقت بي لأعتني به .. وأنتِ تنقضّين عليه |
Hem ona, hem de eve bakmaya. | Open Subtitles | لأعتني به وبالبيت. |
Benim orada bulunup sana göz kulak olmam gerekirdi. | Open Subtitles | تلك اشارة إلى أني لم أكن متواجدة لأعتني بها. |
Halletmem gereken, vadesi çoktan geçmiş işler vardı. | Open Subtitles | كان لدي بعض الأمور لأعتني بها متأخرات في الدفع |