| Üstelik, bu düşmanlarımıza güzel bir mesaj veriyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ، إنها أرسلت .رسالة جيدة لأعدائنا |
| Daha henüz kendi insanlarımıza bile varlığını söylemediğimiz bir şeyi düşmanlarımıza söylememizi istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تطلب منا أن نكشف شيء لأعدائنا و علينا أن نعترف به لشعبنا أيضاً |
| Düşmanlarımızı adalete getirerek ya da adaleti düşmanlarımıza getirerek | Open Subtitles | اما ان نجلب اعدائنا للعدالة أو نجلب العدالة لأعدائنا بكل الحالات العدالة سيتم حدوثها |
| Onları düşmanlarımızın uzak karakollarından ayırmayı başardık. | Open Subtitles | لقد أستطعنا أن نجمعهم من المعسكرات الخارجية البعيدة لأعدائنا . |
| Anahtarlarımızdan biri onlarda olmayabilir ama bunu düşmanımıza göstermeyeceğim. | Open Subtitles | لعلنا لا نملك مفتاحا من المفاتيح لكني لن ادع هذا الشخص يثبته لأعدائنا |
| Kararsızlığın Düşmanlarımız için bir armağan. | Open Subtitles | حيرتك هي كالهدية لأعدائنا |
| Meclistekiler kendilerine izin çıkarıp Oxford'daki düşmanlarımıza mısır satmaktalar. | Open Subtitles | رجال البرلمان أعدوا لأنفسهم جوازات مرور ليبيعوا الذرة لأعدائنا |
| Sadece, sırlarımızı düşmanlarımıza satmaya çalıştıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | يمكننا التكهن فقط أنهم ربما يحاولن بيع أسرارنا لأعدائنا |
| Vatan hainliğinde uzman bir avukat bulsanız iyi olur çünkü düşmanlarımıza Donanma patentli bir teknoloji sattınız. | Open Subtitles | حسناً , من الافضل لك ان تجد محامي متخصص بالخيانه لأنك قد بعت تقنية مملوكه للبحريه لأعدائنا |
| Ama sonunda, savaş ve işkence soru - kendimize ne ama o, bu düşmanlarımıza ne değildir. | Open Subtitles | ولكن في نهاية المطاف فإن المغزى من الحرب والتعذيب هو ليس ما نقوم بفعله لأعدائنا وإنَّما ما نفعلهُ لأنفسنا |
| düşmanlarımıza sadece güç verdik. | Open Subtitles | . كل ما أعطينا هو القوة لأعدائنا |
| düşmanlarımıza silah satmana yardım etti. | Open Subtitles | لقد كان يساعدك في بيع الأسلحة لأعدائنا. |
| Evet Doktor. düşmanlarımıza ölüm! | Open Subtitles | بالتأكيد دكتور الموت لأعدائنا |
| Babam, düşmanlarımıza boyun eğmezdi. | Open Subtitles | أبي لم يكن ليخضع لأعدائنا |
| - düşmanlarımıza bir mesaj göndermemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | -علينا أن نُرسل لأعدائنا رسالة |
| Altın Alev'in bulunduğu hiçbir mahal düşmanlarımıza verilemez! | Open Subtitles | طالما نحمل (الأوريفلام)، فلن نتخلى عن شيء لأعدائنا. |
| Öyleyse şunu anlayacaksınızdır ki Nootka Boğazı'nda karaya çıkılacak özel bir mülkiyet sınır çekme zamanı geldiğinde bağımsızlığına itiraz eden düşmanlarımıza bir fırsat sunacaktır. | Open Subtitles | ستفهم إذاً أن الملكية الخاصة لـ(نوتكا ساوند) تمثل فرصة لأعدائنا كي ينازعونا على سيادتها عندما يحين الوقت لرسم الحدود |
| Müttefiklerimiz korunma talep ediyor biz de düşmanlarımızın yakınında silah bulundurmak istiyoruz. | Open Subtitles | حلفائنا يريدون حماية ، نريد أسلحة إغلاق لأعدائنا . |
| NSO operasyonu bize düşmanlarımızın sırada ki hamlesini tahmin etme imkanı sağlayacak ve böylelikle önceden tepki verebileceğiz. | Open Subtitles | العمليَّة (ريان) ستسمح لنا توقع الخطوة المقبلة لأعدائنا لنستطيع الرد مقدماً |
| Bu saçmalığa bir son verelim, oklarımızı gerçek düşmanımıza saklayalım. | Open Subtitles | دعنا ننهي هذه الحماقة, ونحتفظ بسهامنا لأعدائنا الحقيقيين. |
| Düşmanlarımız için kolay erişilebilir bir hedef. | Open Subtitles | هدف ممتاز لأعدائنا |
| Düşmanlarımızı göstermek için soruyorum, aynı merhameti, onlar bize gösterirler mi ? | Open Subtitles | اٍننى أطالبك أن تبدى نفس الرحمة لأعدائنا التى يبدونها لنا ، ليس أكثر أو أقل |