O eve döndüğünde orada olup bunu geri vermek için. | Open Subtitles | وكلما كان يعود كنت دائما امامه أنتظره لأعيدها إليه |
geri aImak için takip ediyordum ve attığını gördüm. | Open Subtitles | كنتُ أتتبعه للمنزل لأعيدها حتى رأيته يرميها. |
cüzdanını çalıp geri verirken sana minnettar kalmasını beklemek yok, cüzdandaki parayı sana içki ısmarlamak için kullanmasını ardından da seks yapmayı beklemek yok. | Open Subtitles | لا مزيد من سرقة محفظتها لأعيدها إليها وتتأمل بأنها ستكون ممتنه، وستشتري لك شراب ولربما تمارسا الجنس بعد ذلك |
Ben de onu tekrar Tanrı'ya hizmet edip yeteneklerini daha hayırlı işlerde kullanması için geri getirmeye gittim. | Open Subtitles | وذهبتُ إلى هناك لأعيدها لتقوم بأعمال الرب، حيث تكون مواهبها في مكانٍ أفضل |
Şu an San Francisco'da; arabayla oraya gidip onu geri getireceğim. | Open Subtitles | ،هي الآن في سان فرانسيسكو سأقود لهناك لأعيدها |
Bu şeyleri terasa geri götüreyim. | Open Subtitles | سآخذ هذه الأشياء لأعيدها إلى المصطبه |
Bana yardım et... ve sana herşeyi geri vemek için elimden geleni yapayım. | Open Subtitles | ...أنت ساعدني وسأقوم بكل ما أستطيع لأعيدها لك |
İnan bana, geri verecektim ama kabartma yapmıştım. | Open Subtitles | كنت لأعيدها صدقني ولكنني نقشت عليها |
Onu hayata geri döndürmek için kullanmamı istedi. | Open Subtitles | أرادت أنْ أستخدمه لأعيدها إلى الحياة |
Bir keresinde Dorothy beni terketmişti, ve onu geri kazanabilmek için herşeyi yapmıştım. | Open Subtitles | فعلت كل شيء لأعيدها |
Onun geri gelmesi için her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | وسأفعل أي شيء لأعيدها إلي |
Her seyi denedim ama onu geri getiremedim. | Open Subtitles | لقد حاولت كل مابوسعي لأعيدها. |
Başıma açtığınız bir ton naneyi düşünürsek geri vermemem lazım aslında. | Open Subtitles | لقد خضت عناء كثيفًا لأعيدها. |
Ama o ölmüş olsaydı onu geri getirmeye çalışmazdım! | Open Subtitles | ما كنت لأعيدها من الممات! |