| Önceden bunları yapmam gerekmiyordu. | Open Subtitles | كما يتوجِبُ علي أَنْ أَطْبخَ وأنظف أَيّ أنا ما كُنْتُ لأعْمَلُ قبل ذلك |
| Ne yapmam gerektiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَ حتى الذي أَنا مُفتَرَضُ لأعْمَلُ. |
| Söyleyin, şimdi ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | ما؟ يُخبرُني الذي أَنا مُفتَرَضُ لأعْمَلُ! |
| "Bana bir şey yapmamı söyle ki onu yapmayayım." politikasından vazgeç. | Open Subtitles | لا تُحاولْ ويَسْحبْ ذلك "أخبرْني لأعْمَلُ هو لذا أنا لا أعْمَلُ هو " flippity floo، موافقة؟ |
| Ben Calvin'in yapmamı istediğini yapıyorum arada bir de olsa. | Open Subtitles | l يَعمَلُ الذي كالفين إحتجْني لأعْمَلُ بَين الحِيِنِ والآخَرِ. |
| İşleri yürütmem gerek bütün dünyanın tarla ürününü karşılamaktan daha zor ve bunu işaret diliyle yapmam gerek? | Open Subtitles | لذا أَنا مُفتَرَضُ إلى أدرْ عمليةً... تلك أكبرُ مِنْ مساعدةِ المزرعةِ يُقابلُ نحن العالمَ... وأَنا مُفتَرَضُ لأعْمَلُ هو في لغةِ الإشارةِ؟ |
| Yani ne yapmamı bekliyorsunuz? ... | Open Subtitles | لذا أَنا مُفتَرَضُ لأعْمَلُ الذي، |