"لأقصى" - Translation from Arabic to Turkish

    • maksimum
        
    • en
        
    • olabildiğince
        
    Duştan gelen sıcaklık buhar üretir, gözenekleri açar, maksimum emilime sebep olur. Open Subtitles أن الحرارة من دش توليد البخار، فتح المسام، و السماح لأقصى قدر من الاستيعاب.
    "maksimum tekrar kod kullanımı ve esnekliği için zarif hiyerarşiler yaparak." Open Subtitles من خلال إنشاء مُنظمة راقِية ,لأقصى حد مِن التعليمات المُدمجه إعادة الإستخدام وقابلية التوسِعة
    8612'nin maksimum seviyede güvenlik altına alındığını söyle. Open Subtitles أخبرهم بان 8612 تم أخذه لأقصى درجات الأمن.
    Bu yüzden en iyi şekilde tadını çıkarmamam delilik olur. Open Subtitles و لهذا سأغضب إن لم أستفد من الوضع لأقصى درجة
    Evlerinden ve sokakta olan bitenden en uzak oldukları zaman. Open Subtitles فيه يبتعدون لأقصى حد عن منازلهم وعمّا يحدث في شوارعهم
    Kısa yazdan olabildiğince faydalanarak sadece 5 haftada anne tilki, yavrularını yetiştirdi. Open Subtitles ،بغضون خمسة أسابيع فقط قامت بتربية أشبالها مستفيدة لأقصى حدّ من الصّيف القصير
    Eğer yaratığı kulenin bir ucuna çekersem ve diğer ucuna koşarsam kendime maksimum 82 dakika kazandırabilirim. Open Subtitles إذا إستدرجت المخلوق إلى أقصى القلعة وركضت لأقصى الجانب الآخر يمكن أن أكسب لنفسي 82 دقيقة كحد أقصى
    Böylece kişi, olayları lehine çevirip bu becerilerini söz konusu çevreyi maksimum dayanıklılığa taşımak için kullanır. Open Subtitles وتسخير القدرات المشار إليها لقولبة البيئة المعنيّة بُغية الحياة فيها لأقصى أمد ممكن.
    maksimum etkiyi yaratmak için gözümüzün önüne bıraktığı silahı görmedin mi? Open Subtitles ألم ترين السلاح هل أغفلت هي عن أظهار العرض الكامل لأقصى قدر من التأثير؟
    Hep tamponla geziyorum, onu çıkarıp s*kişmem için beni maksimum derecede uyarmanız gerekir. Open Subtitles هناك "تامباكس" بداخلي، ولكي أتحمس لنزعه، وأقبل المضاجعة فعليك إثارتي لأقصى حد. لكنني لا أبالي البتة
    - Albay intarı maksimum seviyede çalıştırmış. Open Subtitles العقيد وضع السلاح الصاعق لأقصى درجة
    maksimum yükleme için bulabildiğin her veri hücresini hazırla. Open Subtitles شغلا أي خلايا إدخال تجدونها لأقصى تحميل
    Söylemesen anlamayacaktım. Beni maksimum yüksekliğe çıkar. Open Subtitles ملاحظة في حينها، خذني لأقصى ارتفاع
    Yuri, onu içeride tut. Kapıları maksimum seviyede kilitle. Open Subtitles يوري أبقها محصورة وأغلق الباب لأقصى حد .
    Denizaltının bu bölümü saldırının en ağır kısmını göğüslemiş olmalı. Open Subtitles لابد وأن هذا الجزء من الغواصة قد تعرض لأقصى هجوم
    İkinci ve üçüncü kuşaktaki asimilasyonlar en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Open Subtitles أنتشارهم وصل لأقصى درجاته" " هنا مع الجيل الثانى والثالث
    Arka cam da en iyi görüşü sağlamak üzere tasarlanmıştır. Open Subtitles النافذة الخلفية مصممة كذلك لأقصى مدى للرؤية..
    Ülke çapındaki hazırlıkları en üst seviyeye getirdik. Open Subtitles لقد رفعنا إستعداداتنا لأقصى درجة عبر الدولة
    Hayvan kontrolü kayıtlarına bakın ve olabildiğince geriye gidin. Open Subtitles ابحثوا جيداً في سجلات أقسام رعاية الحيوان لأقصى مدة سابقة تصلون إليها
    Revaçta bir model yakalarsın, müşteriler bir sonrakine geçene kadar onu olabildiğince zorlarsın, bu kadar. Open Subtitles تمسك شيئاً جيّدأً تدفعه لأقصى حد قبل ان يذهبون المُشترون للشيء الجديد الأخر
    # Hepimiz, hepimiz # # olabildiğince yakın olabiliriz # Open Subtitles {\cH0C32F1\2cHE51830\3cHFFFFFF\4cH2A2595} وهو أننا، أننا*، *مقرّبون سويًّا لأقصى ما يكون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more