"لأقلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelenecek
        
    • endişelenmezdim
        
    • endişelenmiyorum
        
    • dert
        
    • olsam
        
    • endişelenirdim
        
    • endişelenmem
        
    • Yerinde
        
    • takmazdım
        
    • endişelenmeye
        
    • endişe etmiyorum
        
    endişelenecek bir şey yokmuş, eve çocuklarıma dönmeyi... - ...dört gözle bekliyorum! Open Subtitles أعلم بأنني غبية لأقلق لا يمكنني الانتظار لأعود إلى المنزل، إليكما
    Ama doktor Pryce endişelenecek bir şey yok diyor. Open Subtitles لكن الدكتور برايس أخبرني بأنه لا شيء لأقلق من أجله
    Yerinde olsam henüz endişelenmezdim. Bu psikolojik durum kütüphanecilerde sık görülür. Open Subtitles ما كنت لأقلق بعد لو كنت مكانك، إنها مجرد ظواهر نفسية،
    Yerinde olsam polislerin bana yapacakları hakkında endişelenmezdim. Open Subtitles ما كنت لأقلق كثيرًا عما قد تفعله الشرطة لك
    Yangın konusunda endişelenmiyorum, General. Yağmur, bunun icabına bakar. Open Subtitles ما كنت لأقلق بشأن الحرائق سيتكلف المطر بذلك الآن
    dert etmezdim; çünkü seni istediğim zaman çıkartabilirim. Open Subtitles ما كنت لأقلق عليك،لأن باستطاعتي إخراجك دائما
    Ben olsam daha önce satranç oynamamış bir kızın seni yenmesi konusunda endişelenirdim. Open Subtitles لا، لو كنت مكانك كنت لأقلق أن فتاة لم يسبق لها لعب الشطرنج هزمتك
    Hayır, hayır, sadece dün endişelenmem gereken bir cadı vardı. Open Subtitles لا ، لا ، إنه فقط في الأمس كان . لدي ساحرة واحدة لأقلق بشأنها
    Bir doktor ve bir avukat. endişelenecek ne var ki? Open Subtitles طبيبة ومحامى ماذا يوجد لأقلق منه؟
    Bir doktor ve bir avukat. endişelenecek ne var ki? Open Subtitles طبيبة ومحامى ماذا يوجد لأقلق منه؟
    Bak, endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles .انظر ، لم أحَصلْ على شيءِ لأقلق عليه
    Ben olsam onun için fazla endişelenmezdim. Open Subtitles أعني, لم أكن لأقلق عليه كثيراً لقد تحدثنا طويلا
    Dinle, ben olsam o kızgın gençler hakkında fazla endişelenmezdim. Open Subtitles اسمع، لم أكن لأقلق كثيراً بشأن هؤلاء الشباب الغاضبين.
    Dinle, ben olsam o kızgın gençler hakkında fazla endişelenmezdim. Open Subtitles اسمع، لم أكن لأقلق كثيراً بشأن هؤلاء الشباب الغاضبين.
    Bunun için endişelenmiyorum. Open Subtitles هل تظن انهم غاضبون مني لم اكن لأقلق عليهم
    Dafu'nun annesi öldüğünden beri ilk kez onun için endişelenmiyorum. Open Subtitles مُنذ رحيل والدة (دافو)، هذه المرّة الأولى التي لستُ بحاجة لأقلق بشأنه.
    Lütfen,dert edecek kadar büyük değiller. Open Subtitles رجاء، ليسوا كبارا بما يكفي لأقلق بشأنهم.
    Sizin yerinizde olsam, dışardaki herkese neler olabileceği konusunda endişelenirdim. Open Subtitles ، إذا كُنت في مكانك كُنت لأقلق أكثر على ما قد يحدث للجميع غيرها
    endişelenmem gereken pek çok şey var. Tamam mı? Open Subtitles لدَّي الكثير لأقلق بشأنه، حسناً ؟
    Ben olsam fazla kafama takmazdım çünkü sızlanmanın sesi ayak seslerimi bastırıyor. Open Subtitles لازال لم يسمعنا لم أكن لأقلق كثيراً عنه لأنه في الحقيقة صوت تذمرك
    O konuda endişelenmeye gerek yok. Danışmaya kuzenimin bilgilerini bıraktım, bulduklarında arayacaklarını söylediler. Open Subtitles لم أكن لأقلق بهذا الشأن فقد تركت بيانات قريبي بالمطار
    Çok fazla endişe etmiyorum bu konuda. Mısır şurubuyla kendimi yavaşça öldürüyorum. Open Subtitles حسناً, لن أكن لأقلق عليها كثيراً إني أقتل نفسي ببطئ بعصير الذرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more