"لأقوله" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleyeceğim
        
    • söylemek
        
    • Söylenecek
        
    • söyleyeceklerim
        
    • söylemem gereken
        
    • diyecek
        
    • Anlatacak
        
    • diyeceğim
        
    • - Söyleyecek
        
    • söylemeyeceğim
        
    • sözüm
        
    • söylemeliyim
        
    söyleyeceğim tek şey bir yere gitmiyorsun, burada kalıyorsun. Open Subtitles لدي شيء واحد لأقوله.. لن تغادري، ستبقي هنا.
    Evet, tüm söyleyeceğim bu, başka ne duymak isterdin? Open Subtitles أجل، هذا كل ما لديّ لأقوله وماذا غير ذلك تريدين سماعه؟
    Sana söylemek için anlamsız bir şey bile gelmiyor aklıma. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في أيّ شيء غير جارح لأقوله لك
    Neden hep Söylenecek mükemmel şey çok geç aklıma geliyor? Open Subtitles لم أفكر دوماً في الشيء المثالي لأقوله بعد فوات الأوان؟
    - Gerçekten acelem var. - Sana söyleyeceklerim vardı. Open Subtitles أنا فى الحقيقة فى عجلة من أمرى لدى الكثير لأقوله لك
    Sadece dün olanlardan sonra söylemem gereken çok fazla şey var, çünkü... Open Subtitles إنه فقط بعد ما حدث البارحة لدي الكثير لأقوله
    - Kalıp kalmaması önemli değil çünkü sana diyecek bir şeyim yok. Open Subtitles لا يهم إن بقي أو ذهب لأنه ما من شيء لأقوله لك
    Hala söyleyeceğim şeyler var anlatacaklarım var. Open Subtitles ما زال عندي أشياء أريد قولها لا زال عندي الكثير لأقوله
    Ne harika bir gün. söyleyeceğim fazla bir şey yok. Open Subtitles يا له من يوم عظيم ليس هناك الكثير لأقوله
    Kayıp Zagawa Totemi'nin önünde dururken... söyleyeceğim yalnız bir tane önemli şey var. Open Subtitles بينما أقف أمام تمثال زيجاوا المفقود لدي فقط شيء واحد مهم لأقوله
    Soracağınız soru doktorun karakteriyle ilgiliyse, söyleyeceğim çok şey var. Open Subtitles لو كان السؤال عن شخصية الطبيب فعندي الكثير لأقوله
    söylemek istediğim, paylaşmak istediğim bir şeyler var gibi hissediyorum. TED أنا أشعر أنه لدي شيء لأقوله وشيء لأشاركه.
    söylemek istediğim şeyler var ve hayranlarımın bunları duymak istemesi beni çok heyecanlandırıyor. Open Subtitles لدى شيئاً لأقوله و متحمسة لأن جمهورى يريد سماعه
    Söylenecek başka bir şey yok. İyi geçti, tamam mı? Open Subtitles لا يوجد شئ أخر لأقوله لقد سارت علي ما يرام
    - Söylenecek hiçbir şey yok. Open Subtitles ـ لن ارحل من هنا لغاية ان نتكلم ـ ليس لدي شيء لأقوله
    Tamam, yani bu, bence, söyleyeceklerim bunlar. Open Subtitles حسنا، لذلك هذا هو، كما أعتقد كل ما لدي لأقوله
    Onların talihsizliği. Benim söyleyeceklerim var. Open Subtitles لم يحالفهم الحظ، لأنّني لديّ شيء لأقوله بشأن هذا.
    Shelby,sana söylemem gereken bir çok şey var Ben birşeyler yaptım Open Subtitles شيلبي ، عندي الكثير لأقوله لك لقد فعلت شيئا
    Hâlâ söylemem gereken bir şeyler kaldığından eminim. Open Subtitles أنا متأكده أنه مازال هناك شيء متبقٍ لأقوله
    Biliyor musun, sana diyecek çok daha fazla şeyim olduğunu sanıyordum. Open Subtitles تعلم, ظننت أن لدي الكثير من الكلام لأقوله لك
    Kim olduğunuzu biliyorum ve ortağınıza da söyledim, Anlatacak hiçbir şeyim yok. Open Subtitles أعلم من انت ، لقد اخبرت شريكك ليس لدي شي لأقوله
    Sana bu şekilde elveda diyeceğim... ..hiç aklıma gelmemişti. Open Subtitles * لم أكن اتصور اني سأودعكِ هكذا * * لدي الكثير لأقوله *
    - RTL! - Söyleyecek tek bir şeyim var. Open Subtitles قناة ار تى ال لدى شىء واحد لأقوله
    İşle ilgili başka şey söylemeyeceğim. Open Subtitles ليس لديّ المزيد لأقوله حول عملنا
    Yapayalnızım, konuşacak kimsem, söyleyecek sözüm yok. Open Subtitles وحيدةٌ طوال الوقت، لا أحد لأتحدّث معه ولا شيء لأقوله لأي أحد
    Toplanabilir misiniz? Bir şey söylemeliyim. Open Subtitles هلا تجمعتهم جيمعاً من فضلكم لدي شئ لأقوله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more