Mo Tze'nin zamanında Çinliler halihazırda en azından Bin yıldır düşünceleri kitaplara kaydediyorlardı. | Open Subtitles | في زمن مو تسي, كان الصينيون بالفعل قد دونوا أفكارهم في كتب لألف سنة على الأقل |
Bin yıldır iblistim. İnsanlarımın adetlerine sırtımı dönemem. | Open Subtitles | لقد كنت شيطانة لألف سنة لا يمكنني أن أدير ظهري لكل أساليب عشيرتي |
Bin yıldır başkalarını kontrol ediyor, yönlendiriyorsun, istediğin olsun diye yapman gereken her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إنّك لألف سنة تتحكَّم وتتلاعب وتفعل أيّما تشاء لنيل مرادك. |
Öyle bir yerde bin yıl kalmaktan, ve sigara içen adamların... nasıl çalıştığımı çözmeye çalışmasından korkuyorum. | Open Subtitles | اخشي الدخول هناك والبقاء لألف سنة بينما يفحصني بعض الاشخاص |
Taştan heykelleriyle ünlü bu halk, burada bin yıl boyunca yaşadı. | Open Subtitles | مشهورون بتماثيلهم الحجرية عاشوا هُنا لألف سنة. |
Bin sene de hüküm sürsen bu vatan senin olmayacak. | Open Subtitles | هل يمكن أن يحكم لألف سنة لكن هذه الأرض لن تكون لك |
Yaklaşık Bin yıldır donmuş haldeymişim. | Open Subtitles | لقد كُنت مُجمداً لألف سنة تقريباً |
Sağ ol. Burası Bin yıldır bir yol istasyonu oldu. | Open Subtitles | شكرا, لقد كانت محطة الطريق لألف سنة |
Bin yıldır, birlikte ayakta kalabilmek için ettiğimiz yemine sadık kalıyoruz. | Open Subtitles | شرفنا لألف سنة عهدًا بمؤازرة بعضنا. |
Onunla konuşmak mı? Roma, Bin yıldır varlığını sürdürüyor, | Open Subtitles | لقد وجدت روما لألف سنة |
Bu köprü Bin yıldır sapasağlam. | Open Subtitles | استمر هذا الجسر لألف سنة. |
İnsanoğlu Tanrı'nın yulafını, Bin yıldır yiyor. | Open Subtitles | الرجل قد أكل *الشوفان الالهى* لألف سنة. |
Bin yıldır kardeşimle bu dünyada geziniyoruz. | Open Subtitles | جبت وأخي هذه الأرض لألف سنة. |
Kraliyet hanedanlığımız bin yıl ayakta durdu çünkü insanların emirlerimize ve liderliğimize ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | منزلنا الملكي عاش لألف سنة لأن الشعب بحاجة إلى نظامنا وقيادتنا |
bin yıl kumda gömülü kalınca değerine paha biçilemez. | Open Subtitles | ...لكن إن أخذته ...وَدْفنته في الرملِ لألف سنة... |
Hey, bin yıl boyunca hatırlandığınızı farz edin, hayattayken yaptıklarınız, zamanı aşıyor ve henüz doğmamış olanları bile etkiliyor. | Open Subtitles | تصور بأن إسمك يُذكر لألف سنة الأشياء التي فعلتها عندما كُنت على قيد الحياة الوصول عبر الزمان ولمس حياة الناس التي لم تولد بعد |
Kısmet olursa bir bin yıl daha buranın bakımıyla ilgileneceğiz. | Open Subtitles | لنأمل أن نراها صامدة لألف سنة أخرى |
Büyüyüp dünyaya bin yıl boyunca hükmetmek istiyor. | Open Subtitles | إنه سيكبر ويحكم العالم لألف سنة |
bin yıl boyunca birbirlerinin cebinde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | عشنا تحت تأثير بعضنا البعض لألف سنة. |
Bin sene boyunca veya hayatı boyunca! | Open Subtitles | لألف سنة أو طوال الحياة... |