Bu hedefleri yalnızca Batı Almanya Ordumuz olursa elde edebilirdik. | Open Subtitles | أمكننا تحقيق هذه الأهداف فقط إن حظينا بجيش لألمانيا الغربية |
Bu esnada Almanya'ya asimile olmuş Yahudiler vatanseverliklerini göstererek orduya yazılmışlardı. | Open Subtitles | في تلك الأثناء،كان اليهود المستوعبين في ألمانيا يظهرون وطنيتهم بالانضمام لألمانيا |
Doğu Almanya askeri faaliyetleri üzerine Batı Almanya için istihbarat topluyorum. | Open Subtitles | أقوم بجمع المعلومات لصالح ألمانيا الغربيّة حول النشاطات العسكريّة لألمانيا الشرقيّة |
Diğer birçok şeyle beraber Almanya, Stasi olarak bilinen Doğu Alman Gizli Polisi'nin arşivlerini de miras olarak aldı. | TED | من ضمن أمور أخرى، ورثت ألمانيا أرشيفات الشرطة السرية لألمانيا الشرقية، المعروفة بالستاسي. |
Maalesef çocuk Alman yanlısı. Kayserin kuzeni. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، أن الصبي هو المؤيد لألمانيا وهو ابن عم القيصر من جهة الأم |
Herkese iş, daha büyük ve güzel bir Almanya öyle dediler. | Open Subtitles | وظائف للجميع و مجد جديد لألمانيا هكذا أخبروهم |
Almanya'ya gidecek olan 290 numaralı Experes 3 dakika içinde 1 no'lu perondan hareket edecek | Open Subtitles | بعد ثلاث دقائق سيغادر القطار السريع290، المتجه لألمانيا من الرصيف رقم1. |
Peki ya Almanya'ya götürülen Yahudi çocukları? | Open Subtitles | ماذا عن أطفال اليهود الذين أرسلوا لألمانيا ؟ |
Böyle bir zamanda Almanya'ya gelebildiğinize göre, çok cesur biri olmalısınız, Bay Kessler. | Open Subtitles | .. شجاعة عظيمة منك، سيد كيسلر للقدوم لألمانيا بهذا الوقت |
Berlin'de birlikte eğitim gördük, ve şimdi o Almanya'ya geri döndü. | Open Subtitles | ، درسنا معاً في برلين والآن عاد لألمانيا |
1955 yılında Batı Almanya'ya bir ordu kurmaları için izin verildi. | Open Subtitles | في 1955، سُمح لألمانيا الغربية بتشكيل جيش |
Ama şimdi Byrnes yeni sınırın Almanya için adil olmadığını ve değiştirilebileceğini ima ediyordu. | Open Subtitles | ولكن أشار بيرنز فيما بعد أن الحدود الجديدة غير عادلة بالنسبة لألمانيا وربما يتم تغييرها |
Almanya'ya yardım İngiltere'ye günde 1 milyon dolardan fazlaya mal oldu. | Open Subtitles | المعونات لألمانيا كانت تكلف بريطانيا أكثر من مليون دولار يوميًا |
Üç aylık vizesi vardı, ve Almanya'da kaçak olarak kaldı. | Open Subtitles | أخرج تأشيره لمدة ثلاثة شهور وأتى لألمانيا |
Bunun yüzünden babam neredeyse beni Almanya'ya geri yolluyordu. | Open Subtitles | لا تخبري أباكِ فقد كاد أن يعيدني لألمانيا بسبب هذا الفستان |
Führer, Alman Ulusal Marşı ve silahlı kraliyet muhafızlarıyla selamlanıyor. | Open Subtitles | الذى استقبل بالترحيب و بالسلام الوطنى لألمانيا |
1942 kışında Yahudi ikmali sürerken Geobels Alman halkına karşı bu imajı çizmek istemişti. | Open Subtitles | في شتاء 1942 بينما الإبعاد اليهودي مُستمرّ هذه كانت صورة الدعايّة لألمانيا |
Alman yanlısı olduğu düşünülen eski şah tahttan indirilip yerine oğlu Muhammed Reza Pahlevi geçirildi. | Open Subtitles | كان يُعتقد أن الشاه ،القديم مواليًا لألمانيا تم خلعه وحل محله ابنه محمد رضا بهلوي |
Amerikalılar 1955 yılından beri Batı Alman ordusunu eğitiyordu. | Open Subtitles | منذ عام 1955، عمل الأمريكيون على تدريب جيش جديد لألمانيا الغربية |