"Sınıf arkadaşlarımı temsilen konuşma yapmaya çıkmam çok ironik... | Open Subtitles | أنهُ لمن الساخر أن أقفَ هنـا لأمثل أصدقائي بينـما في الثلاث سنوات الماضية |
Kardeşimi temsilen buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأمثل أخي |
Bay Sculnick, Yonkers'ı temsilen ben seçilmedim. | Open Subtitles | سيد (سكونليك)، لم يتم انتخابي لأمثل (يونكرز) |
Roma'yı Olimpiyatlarda temsil etmek için Jüpiter tarafından seçilen de benim! | Open Subtitles | لقد أخترت لأمثل روما في الألعاب الأولمبية, بواسطه جوبيتر |
Ülkemizi tüm dünyada temsil etmek konusunda bana güvendiğiniz için inanılmaz minnettarım. | Open Subtitles | وأنا ممتنة جداً لأنك وضعت ثقتك فيّ لأمثل دولتنا حول العالم |
İnsanların güvenine ve saygısına layık olmak onların çıkarlarını temsil etmek için çok çalışacağım ve görevimi eski saygınlığına kavuşturmak için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | إن هذا المنصب ينتمي لكل من انتخبني وأنا أعمل جاهدآً لأمثل مصالحهم بطريقة تضمن احترامهم لي وثقتهم بي |
Buraya oyunculuk için gelmedim, sahne arkasındaki işlerle ilgileniyordum. | Open Subtitles | أنا لست هنا لأمثل أنا أقوم فحسب بعض الأعمال خلف المسرح |
Listemdeki tüm müşterileri bir atıcıyı temsil etmek için beklemeye aldım ve daha önce hiç beyzbol maçında bile bulunmadım. | Open Subtitles | لأمثل رامية كُرة بايسبول وحتى أن البايسبول لا تروقني |
Burada iki bacaklı dostlarımı temsil etmek üzere bulunuyorum. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا لأمثل من انتخبونى |
Başkan'ı temsil etmek üzere buradayım ve kalmaya niyetliyim. | Open Subtitles | أنا هنا لأمثل الرئيس وأنا أنوى البقاء |
Bense burada halkı temsil etmek adına bulunuyorum. | Open Subtitles | وأنا أقف هنا لأمثل الشعب |
Baba profesyonel oyunculuk için yeterince yetenekli olmayabilirim. | Open Subtitles | يا أبي، لست متأكدة من أنني موهوبة بما يكفي لأمثل باحترافية. |