"لأناسٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• insanlara
• için

Güvenebileceğim ve bana güvenen insanlara ihtiyacım var.
أحتاج لأناسٍ يمكنني الوثوق بهم و يثقون بي

Kocam bizimle aynı fikirleri paylaşan insanlara umut verdi.
لقد عرض زوجي الأمل لأناسٍ شاركونا معتقدنا

Başka insanlara manşet dağıtamam.
إني لا أستفيد من إمداد العناوين لأناسٍ آخرين

Gerçekten buradaki insanlardan birinin, erkek kardeşin yanında olsa da olmasa da senin gibi biri için yana çekileceğini umuyorsan eğer böyle bir küstahlığı en acımasız şekilde cezalandırırım.
هل تعتقدين حقاً أن شخصاً ما سيغادر على إنفراد لأناسٍ مثلك أو لأخيكِ المزعوم؟ يجب أن أعاقب هذه الغطرسة بقسوة

Neyse, unutun gitsin karşılık vermeyen insanlar için çabalamayacağım.
حسناً، إنسوا الأمر أنا لن أبذل جهدي لأناسٍ لا يحاولون

Açık ve basit bir şekilde, konfora ihtiyacı olan insanlara yiyecek temin ediyoruz.
إنّنا ببساطة نقدم طعامًا مريحٌ، لأناسٍ يحتاجون للرّاحة.

- Yeni insanlara yer açmak için, kenara adım atmaya ihtiyaç var.
! ونحتاج أن نتنحّى لنفسح مجالاً لأناسٍ آخرين

Daha büyük insanlara oynamamızın zamanı geldi.
حان الوقت لنبدأ بالغناء لأناسٍ بالغين

Bunlar genelde, 20 yaşlarında, otistik kendilerini hayvanlarla ifade eden, ve genelde hayvan kürkü giymiş insanlara karşı cinsel istek duyan erkeklerdi.
الشخص الذي يرتدي (الفرو) , هو عادةً ذكر, الذي هو متوحِّد عقلياً , في العشرينات من العمر, الذي يحدّد نفسه بالحيوان الذي يرتديه, كثيراً ما يكونُ له انجذاب جسدي لأناسٍ آخرين يرتدونَ كالحيوانات.

Onlara inanmayan insanlar için adil gözüksün diye gerçekler tartışma götürürmüş gibi rol yapmıyoruz.
لكي نظهر بشكل العادلين لأناسٍ لايصدقونهم.

Pentagram herkes için farklıdır.
الحواف الخمسة تعني أشياء مختلفة لأناسٍ مختلفين

Bu fotografik hafızası olan birisi için geçerli değil.
ذلك ليس بخيار لأناسٍ لديهم ذاكرة تصويريّة.

Ne kadar çok kişiyle konuşursam bunu yapabilmek için eline fırsat geçmiş olma ihtimali azalıyor.
ليسَ إلّا كلما أتحدثُ لأناسٍ أكثر، كلما قلّت فرصة فعله.