Bugün bir adamın hayatını kurtarmak için buradayım. | Open Subtitles | كان ذلك في الأيام الخوالي أنا هنا اليوم لأنقذ حياة رجل |
İşimi yapmak için. Hastamın hayatını kurtarmak için. | Open Subtitles | لأؤدي عملي، لأنقذ حياة المريض |
Hastamın hayatını kurtarmak için yalan söyledim. | Open Subtitles | كذبتُ لأنقذ حياة مريضي |
Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama oğlumun hayatını kurtarmak için o küçük kızı öldürmeliyim. | Open Subtitles | - أعلم أنه يبدو جنوناً ... يجب علي قتل طفلة صغيرة لأنقذ حياة ابني |
Senin ve kızının hayatını kurtarmak için bu pislikle yattım ben. | Open Subtitles | نمت مع ذلك القذر لأنقذ حياتك لأنقذ حياة طفلتك بعد ما قام (هوك) الحيوان |
Evet Lyla, Iris'in hayatını kurtarmak için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لأنقذ حياة (أيريس) يا (ليلى) أجل، سأفعل أي شيء |
Tetrodotoxin işlemi sırasında. Nikita'nın hayatını kurtarmak için yaptım. | Open Subtitles | عندما كنا نحقنه بسم الـ(تيترودو) فعلت ذلك لأنقذ حياة (نيكيتا ... |