"لأنك تعتقد" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşündüğün için
        
    • sandığın için
        
    • inandığın için
        
    • bulduğun için mi
        
    Bunu gerçekten düşündüğün için mi söylüyorsun yoksa Ghostfacers'ı sevmediğin için mi? Open Subtitles أتقول هذا لأنك تعتقد أنه شبح أو لأنك لا تحتمل مقاتلي الأشباح؟
    Ben hiçbir zaman ajan olmadım. Bunu sadece üzerimde dinleme cihazı olduğunu düşündüğün için söylüyorsun. Open Subtitles أنا لم لأكن أبدا عميل أنت تقول ذلك فقط لأنك تعتقد أني مزعج
    Yenemeyeceğini düşündüğün için mi yoksa sana yalan söylediği için mi üzgünsün? Open Subtitles هل أنت غاضب لأنك تعتقد أن لا يمكنك الفوز أو لأنه كذب عليك؟
    Logan Sanders ile aynı odada olamayacağımı sandığın için onu getirmedin yani. Open Subtitles أنت لم تحضره لأنك تعتقد بأننا لا يمكن أن نتواجد بغرفة واحدة
    Sorun şu ki... söylediklerine inandığın için işi bırakmıyorsun. Open Subtitles أنت لن تستقيل لأنك تعتقد 000 هذه الأشاء التى تقولها تريد أن تصدقهم
    Annesini çirkin bulduğun için mi? Open Subtitles لأنك تعتقد أنها بشعة؟
    Ve üçünü de sen bunu öğrenmemizin kötü bir fikir olduğunu düşündüğün için kaybederiz. Open Subtitles وسنفقد ثلاثتهم لأنك تعتقد أنها فكرة سيئة أن تخبرنا.
    Hayatının aşkının New York'ta olmadığını düşündüğün için gitmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تغادر لأنك تعتقد أن حب حياتك ليست في نيويورك
    New York'ta olduğunu düşündüğün için gidiyorsun. Open Subtitles أنت تغادر لأنك تعتقد أنها متواجدة بها ومثلهذاالوقتالإسبوعالقادم،
    Onu yakalama şansımın ellerimden kayıp gitmesine sırf sen aceleye getirdiğimizi düşündüğün için izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن ادع فرصه القبض عليه تفلت من يدي لأنك تعتقد أننا نتسرع
    3 yıldır sana normal hissettirdiğimi düşündüğün için mi arkadaşız yani? Open Subtitles أتقول بأننا كنا أصدقاء لثلاث سنوات لأنك تعتقد بأن ذلك يجعلك شخص طبيعي؟
    Aptalca olduğunu düşündüğün için bu konuda birşey yapmazsan hiçbir zaman daha iyi olmaz, değil mi? Open Subtitles إذا لم تفعل أي شيء حياله لأنك تعتقد أنها حماقة فلن يتحسن الأمر أبداً, صحيح؟
    Yani, o ve ben-- aramızda bir şeyler olduğunu düşündüğün için falan... Open Subtitles ...أعني، إنه ليس... ليس لأنك تعتقد بأنني و هو
    Kocamın öldüğünü düşündüğün için kızmıyorum. Open Subtitles أنا لست غاضبة لأنك تعتقد أن زوجي ميت
    Para hakkında yalan söylediğimi düşündüğün için oğlumuzu ortada yem olarak salladın. Open Subtitles لذلك كنت ستعمل تتدلى ابننا كطعم لأنك تعتقد أنني الكذب عن وجود "المال".
    Beceremeyeceğimi düşündüğün için mi? Open Subtitles لأنك تعتقد بأنني لا أستطيع تدبر الأمر
    Beceremeyeceğimi düşündüğün için mi? Open Subtitles لأنك تعتقد بأنني لا أستطيع تدبر الأمر
    Logan Sanders ile aynı odada olamayacağımı sandığın için onu getirmedin yani. Open Subtitles أنت لم تحضره لأنك تعتقد بأننا لا يمكن أن نتواجد بغرفة واحدة
    Bay Bohannon'ın gelip, seni kurtaracağını sandığın için mi problem çıkartıyorsun? Open Subtitles هل تسبب المشاكل لأنك تعتقد أن السيد (بوهانون) سيعود ويخلصك؟
    Seni yargıladığımı sandığın için. Open Subtitles لأنك تعتقد أني أحكم عليك.
    Sorun şu ki söylediklerine inandığın için işi bırakmıyorsun. Open Subtitles مهما يكن. هذه النقطه مجرد أنت لن تستقيل لأنك تعتقد
    -Bir sebebi var. -Beni aptal bulduğun için mi? Open Subtitles هناك سبب - هل لأنك تعتقد أنني غبية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more