Erkek arkadaşım olduğun için sana değer veriyorum ve seninle ilgilenmek istiyorum. | Open Subtitles | ماذا ؟ أود فقط الأهتمام بك لأنك صديقي و أنا أهتم لأمرك |
arkadaşım olduğun için sana yardım ediyorum ama artık bunu yapamam. | Open Subtitles | ساعدتك لأنك صديقي لكنني لا أقدر على مواصلة فعل هذه الأشياء |
Patron çok adam seçer ama arkadaşım olduğun için farklı davrandı. | Open Subtitles | إن من الصعب ارضاء الرئيس, ولكن لأنك صديقي. |
Kesinlikle! Çünkü arkadaşımsın. | Open Subtitles | بالطبع لأنك صديقي |
- Çünkü arkadaşımsın. | Open Subtitles | لأنك صديقي |
Tamam çünkü sen benim dostumsun, yapacam. Vurulmaktan daha kötü olamaz. | Open Subtitles | ،حسناً, سأفعل لأنك صديقي لن تكون أسوأ من تلقي رصاصه |
Sadece arkadaşın olduğum için seni bağışlıyorum! | Open Subtitles | ليس لأنك صديقي هذا يعني هذا أنني سأسامحك |
Biliyorum. Çünkü sen benim arkadaşımsın. | Open Subtitles | أعرف أنك لا تعتقد ذلك لأنك صديقي |
Hayır, seni öldüremem. arkadaşım olduğun için değil. | Open Subtitles | الآن لا أستطيع أن أقتلك ليس لأنك صديقي |
Hey, arkadaşım olduğun için teşekkürler. Çok iyi. | Open Subtitles | شكرا لأنك صديقي احب دلك |
Bunu arkadaşım olduğun için yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا لأنك صديقي |
Bunu sadece arkadaşım olduğun için yapıyorum. | Open Subtitles | فقط لأنك صديقي |
Bunu sadece arkadaşım olduğun için yapıyorum. | Open Subtitles | فقط لأنك صديقي |
Ama anlamanı istiyorum... cünkü seni seviyorum, ve sen benim en iyi dostumsun. | Open Subtitles | لكنني أحتجت لأن تفهم ذلك لأنني احبك ، و لأنك صديقي المفضل |
Sen benim dostumsun, Iütfen söyle. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول لي ، فريد ، انه بخير. لأنك صديقي. |
Ve çok yakında arkadaşın olduğum için beni davadan alacaklar ve yerime doğrulardan daha çok. | Open Subtitles | وفي القريب العاجل سيسحبوني من هذه القضية لأنك صديقي وسيضعوا شخص آخر يهتم أكثر |
Çünkü... sen benim arkadaşımsın ve senin orada olamanı istiyorum. | Open Subtitles | لأنك صديقي وأريدك هناك. |
Çünkü sen benim arkadaşımsın ve cömertsin. | Open Subtitles | لأنك صديقي ، ولأنك شخصٌ طيّب |