Sadece kızgın olduğun için diyorsun bunu. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنك غاضب |
Muhtemelen kendine kızgın olduğun için. | Open Subtitles | على الأرجح لأنك غاضب من نفسك |
İşte o an Dr. McAndrew... bazen sırf kızgın olduğun için kuralları çiğnemeyeceğini fark etti. | Open Subtitles | وهنا أدرك الدكتور (ماكندرو) أنه أحيانًا لا تكسر القواعد لأنك غاضب |
Hayır, sırf annene kızdın diye gelip seni alamam. | Open Subtitles | حسناً لا ،لا لا أستطيع أن أحظرك الى هنا لأنك غاضب من أمك |
Sadece bana kızdın diye adilik yapma Mandy. | Open Subtitles | لا تكن لئيم على (ماندي) فقط لأنك غاضب منّي |
Dani konusunda öfkelisin. | Open Subtitles | وذلك... . لأنك غاضب بخصوص"دانى. |
Norman, bana kızgın olduğun için yapmıyorsun bunu, değil mi? | Open Subtitles | (نورمان)، أنت لا تفعل هذا لأنك غاضب مني، أليس كذلك؟ ليس هناك سبب لأغضب منكِ |
Tahminimce Bonnie konusunda bana kızgın olduğun için beni burada istemiyorsun. | Open Subtitles | إعتقادي انك لا تريدني هنا (لأنك غاضب مني ومن (بوني |
Tahminimce Bonnie konusunda bana kızgın olduğun için beni burada istemiyorsun. | Open Subtitles | إعتقادي انك لا تريدني هنا (لأنك غاضب مني ومن (بوني |
Çünkü kızgınsın, öfkelisin. | Open Subtitles | لأنك غاضب |