"لأننيّ" - Translation from Arabic to Turkish

• çünkü

çünkü bu ayrılığı ne kadar zor kabullendiğini biliyorum.
لأننيّ أعرف الشّيء الصّعب لك كان الطّلاق

çünkü bir soruşturmayı örtbas etmek için bir çocuğa iftira attıklarını düşünüyorum.
لأننيّ أظن أنهم يحاولون توريط فتى بمجرىالتحقيق.

çünkü sana güveniyorum. Ayrıca eğer ondan kurtulmak istiyorsan bunlara ihtiyacın olacak.
لأننيّ أثق بكَ، و لأنكَ بحاجة إليها ، لو أردتَ أن تكونَ لكَ الغلبة عليهِ.

Ve seni bitiş çizgisine kadar götüreceğim çünkü yapabileceğimi biliyorum.
و سوف أقوم بإنهاء هذا حتيّ خَط النهاية، لأننيّ قَادر علي هذا.

çünkü kurtarılmadaki şansımı denedim.
لأننيّ قُمت بإطلاق النار مِن أجل الخلاص.

çünkü hem daha fotografik, hem de hala büyük buzullar..
لأننيّ أعتقد أنّهم صوريين أكثر، و انهم ما زالوا كتل جليدية كبيرة.

Doğruca havaalanına gitmeni istiyorum çünkü sivri burnunu işime sokmanı istemiyorum.
أريد منكِ القيادة نحو المطار مُباشرة لأننيّ لا أود حشر أنفكِ في أعمالي.

çünkü otelde resepsiyonist yerine ilk gördüğü kişinin baban olmasını istiyorum.
.. لأننيّ أريد أن أكون أول من يستقبلُ والدكِ .. و ليسَ موظف مكتب الفندق , مهما يكُن ..

Dinle, neler olduğunu bana yavaş yavaş anlatsan iyi edersin çünkü kafam şimdi gayet iyi.
أستمعي إليّ ستتريثي وتخبريننيّ ما حدث لأننيّ تحث تأثير المُخدر الأن

çünkü heykel üzerinde yapmam gereken bazı testler var.
لأننيّ أحتاج للعمل اختبارات أكثر في التّمثال .

Hayır, kiliseye kayıtlı değilim çünkü Tanrıya inanmıyorum.
لا, لا أذهب إلى الكنيسة لأننيّ لا بيييف في اللّه .

çünkü tabutunu gördüm Belo Quinto'da bir kilisede.
لأننيّ رأيته في نعشه في كنيسة في بييو كوينتو .

çünkü yaptıklarımla ve sözlerimle, düşüncelerimle günah işledim.
لأننيّ قد أذنبت إكسسييدينجيي في الفكرة, الكلمة و العمل .

Saçmalık çünkü penceresiz bir bodrum katında, tam altı yıl geçirdim.
سخف لأننيّ قضيت ستّة سنوات ... . ...في بدروم بلا نافذة, فى حجرة غريبة تابعة ل إن إس إيه,

çünkü ben patronum gir çuvala, Vera.
لأننيّ الرّئيس ادخلي إلى الحقيبة

çünkü hatırlayamayacağım kadar çok insan öldürdüm ve seni asla, asla benim akıbetime uğramışken görmek istemiyorum.
لأننيّ قتلتُ الكَثير من الناس الذِين أهتم لأمرِهِم... . و أنا لا أريدك أن ينتهيّ بكَ الأمر هكذا, أبداً، أبداً.

Sadece soruyorum, çünkü bunun savaş esirlerine uygun davranılmasıyla alakası olduğunu sanmıyorum ve bunun farkındasın.
أنا فقط أسأل لأننيّ لا أعتقد أن لهذا أيّ عِلاقة بالمُعامله المُناسبه لسُجناء الحرب وأنتِتعرفينهَذا!

çünkü onu arayıp geldiğimizi söyledim.
لأننيّ آتصلت بها وأخبرتها إننا قادمون

El Kaide'nin liderini yakalamaya gidiyorum çünkü çakmak satın alarak küresel ısınmayı arttırmayı planladığını öğrendim.
سأقبض على زعيم القاعدة... لأننيّ إكتشفت أنه يخطط... لشراء ولاعات...