"لأنني أستطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çünkü ben
        
    • çünkü
        
    • Çünkü yapabiliyorum
        
    • Çünkü yapabilirim
        
    Çünkü ben her zaman geri dönüp,bir kapı ziliyle, dünyayı değiştirebilirim, ve çünkü en önemlisi, ben senin gibi değilim. Open Subtitles لأنني أستطيع دائما العودة لتغيير العالم، بابًا تلو الآخر،
    Çünkü ben bir daha kimsenin onu kullanmamasını sağlayabilirim. Open Subtitles لأنني أستطيع أن أتأكد بإن لن يستخدمه أحد مجددا أبدا
    Ve alsan iyi olur çünkü onu vermeden de seni zorlayabilirim. Open Subtitles والأفضل أن تقبل بذلك لأنني أستطيع أجبارك على العمل لدينا بدونها
    çünkü söz veriyorum, bu ikiniz için de iyi bitmeyecek. Open Subtitles لأنني أستطيع أن أعدك ان هذا لن ينتهي بخير لكما
    çünkü yapabiliyorum ama şimdi bir işim var, odaklanmalıyım. Open Subtitles لأنني أستطيع لكن لدي عمل الآن وأحاول التركيز
    çünkü yapabiliyorum, Bay Sterling. Open Subtitles لأنني أستطيع سيد ستيرلينغ
    Senin hayatını mahvedeceğim çünkü yapabilirim. Open Subtitles سأقوم بتحطيم حياتك لأنني أستطيع ذلك
    Sen sana yanaşmasına izin verme. Çünkü ben kardeşinle kendim baş edebilirim. Open Subtitles لا تدعه يزعجك لأنني أستطيع أن أتدبر أمري مع أخيك
    Her gece Tanrıya bu şeyi kızımdan alıp bana vermesi için dua ediyorum Çünkü ben katlanabilirim. Open Subtitles كل ليلة, أدعو الله أن يأخذ هذا الشيء عنها ويضعه فيَ لأنني أستطيع تحمله.
    O zaman başarısız oldun Çünkü ben öpüşürken de konuşabilirim. Open Subtitles حسناً، لقد فشلت، لأنني أستطيع التحدث أثناء القبلة.
    Çünkü ben bu işten anlıyorum. Open Subtitles لأنني أستطيع حسم الموقف يا سيدتي
    Çünkü ben yemek yiyebiliyorum. Bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles . لأنني أستطيع الأكل - . أعتقد بأنها قضية إضطراب -
    Çünkü ben onu anlayıp ihtiyaçlarını karşılayabilirim. Open Subtitles لأنني أستطيع تحمله و فهمه
    Ben şu an buradayım çünkü bunları sana geri verebilirim. Open Subtitles ستغير طبيعتك الأساسية وأنا هنا، لأنني أستطيع أن أعيدها لك
    Ve umarım bu hayal gücünüzü baştan çıkarmıştır çünkü size söz verebilirim bu mesele, böyle bir devrimin olup olmayacağı değil ne zaman olacağı. TED كما آمل أن هذا سيدفعكم للتخيل, لأنني أستطيع أن أعدكم أننا لسنا بصدد هل ستحدث هذه الثورة أم لا بل متى ستحدث
    çünkü bu kanıtları iki saat boyunca peş peşe sıralayabilirim: insanların olasılık ve değer tahmin etmedeki beceriksizlikleri. TED لأنني أستطيع أن أسهب لحوالي ساعتين بالأدلة لعدم قدرة الناس على تقدير الإحتمالات وتقدير القيمة.
    Ama bakın, onların düz olduğunu kanıtlayabilirim. çünkü bu doğrulardan herhangi birini alıp, katlayabilirim. TED لكن أنظروا، يمكنني أن أثبت لكم أنها مستقيمة لأنني أستطيع أخذ أي واحد من تلك الخطوط، ويمكنني بتمديدها هكذا ..
    çünkü yapabiliyorum. Open Subtitles هذا لأنني أستطيع
    çünkü yapabiliyorum. Open Subtitles لأنني أستطيع.
    çünkü yapabiliyorum. Open Subtitles لأنني أستطيع
    - çünkü yapabilirim. - Ben, sana bir ipucu. Open Subtitles لأنني أستطيع أوكي, بن, أنا حائره قليلا
    İyi, çünkü yapabilirim. Open Subtitles لا لا بلا سبب جيد لأنني أستطيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more