Bir gün hazır olduğunda geleceğini bildiğim için. | Open Subtitles | لأنني أعلم بأنكِ ستأتين يوما ما. حينما تكونين جاهزة. |
Gözlerin seni biraz ele veriyor ama belki de sen olduğunu bildiğim için öyle sanıyorumdur. | Open Subtitles | هناك شبه منك في العيون أو ربما هذا فقط لأنني أعلم أنه أنت |
Senin geldiğini bildiğim için buraya sık sık geldim. | Open Subtitles | لقد غالبا ما تأتي هنا لأنني أعلم أنك تفعل |
Babanızın sizinle gurur duyacağını biliyorum çünkü ben sizinle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | إنها تراهات , لأنني أعلم ان والدك سيكون فخورا بك لأني فخورك بك أيضا |
Biliyorum, çünkü ben yedek getirdim ne kadar temkinliyim. | Open Subtitles | لقد جلبت دعما لأنني أعلم أنك متصنعة للحياء |
Ve en önemlisi gerçekten umuyorum ki bu bilinmeyen bölgelerden geçerken müthiş keyif alırlar. Çünkü, biliyorum ki ben aldım. | TED | والأهم من هذا بأنني أتطلع بأنهم سيجدون سعادة كبيرة عبر مرورهم بهذه المناطق المجهولة، لأنني أعلم بأني قد اجنزت. |
Sadece sana ne kadar acı verdiğini bildiğim için. | Open Subtitles | فقط لأنني أعلم كم سيجعلك ذلك تعاني |
Beta testini bildiğim için övgü almayacak mıyım? Evet, almalısın. | Open Subtitles | ألا أستحق الإشاده لأنني أعلم ما هو " الاختبار النهائي "؟ |
Şerefsizin teki olduğunu bildiğim için de kızgınım ve o sınırı aşmaktan korkmuyor... | Open Subtitles | لكن لأنني أعلم أنه ليس ابن سافلة و أنه ليس خائف ...من دخول الخط |
Son 20 yıldır Güney Amerika'da görev yapan en genç istasyon şefiyim ve buraya top çevirmeyi bildiğim için geldim. | Open Subtitles | أنا أصغر رئيس محطة في "أمريكا الجنوبية" منذ 20 عامًا لأنني أعلم كيف ألعب كرة القدم |
Herkesi, her şeyi, hatta sevdiğim şeyleri yok ederek Tanrıları kontrol altında tutmam gerektiğini bildiğim için bugüne kadar hayatta kaldım. | Open Subtitles | "لقد نجوت لأنني أعلم أن على المرء أن يكون مستعداً لتدمير أي شخص، أي شيء حتى الأشياء التي تحبها، لكي تَسلم من الآلهة" |
Dili zaten bildiğim için buna gerek yoktu ama bu... | Open Subtitles | لم أطلب ذلك ، لأنني أعلم اللغة مسبقاً أما هذا ... |
Soruların olduğunu bildiğim için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنني أعلم أن لديك أسئلة |
Muhteşem Dr. Sheldon Cooper'ın bilmediği bir şeyi bildiğim için benden yardım mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب مني المساعدة لأنني أعلم شيء ما (لايعلمه الخارق الد. (شيلدون كوبر |
Ama artık bildiğim için memnunum, Cat. | Open Subtitles | لكنني سعيدة لأنني أعلم الآن (كات) |
Bak birincisi nakitin olduğunu biliyorum çünkü evini ne kadara sattığını biliyorum. | Open Subtitles | أولًا ، أعلم ان لديك المال لأنني أعلم بكم بعتي المنزل |
Şey, ben böyle şeyler biliyorum çünkü. | Open Subtitles | . حسناً ، لأنني أعلم أشياء كهذه |
Aldığını biliyorum. Çünkü seninle dala geçtim. | Open Subtitles | لأنني أعلم بأنك جلبتها. |
Bu tarz gazeteciliğe devam edeceğim, çünkü biliyorum ki, kötü insanların yıkıp döktüğünü iyi insanlar düzeltip, yerine koymalı. | TED | أنا سأقوم بالأستمرار في هذا النوع من الصحافة، لأنني أعلم أنه عندما يدمر الأشرار الرجال الجيدون يجب أن يبنوا ويتحدوا. |
çünkü biliyorum ki... makineye kum tanelerini doldurmaya devam edersen... o kum taneleri bir gün, makineyi gıcırdatarak durduracaktır. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنه بإضافة المزيد من ذرات التراب في الآلة، فإن طحنها سيتوقف ذات يوم |