Bunu, Parklar Bölümünde çalıştığım için söylemiyorum, ama o parkın planlaması bütçelendirilmesi ve inşası bize ait. | Open Subtitles | هذا صحيح، لن أقول ذلك لأنني أعمل في قسم المنتزهات ولكن لأننا خططنا، وأنفقنا وبنينا ذلك المنتزه |
Çok doğru. 2. sınıf adamlarla çalıştığım için özel bir fiyat. | Open Subtitles | هذا صحيح, السعر مميز لأنني أعمل مع أثنين |
Cumartesi çalıştığım için bu hafta tek izin günüm Pazar, unuttun mu? | Open Subtitles | إنه يومي الوحيد هذا الأسبوع لأنني أعمل السبت، تذكر؟ |
Çünkü çalışıyorum ve ikinizden birinin gelmesini dört saat bekleyemem. | Open Subtitles | لأنني أعمل, ولا أستطيع الأنتظار أربع ساعات حتى يظهر أحدكم |
Hayır. Bu gece de olmaz, Çünkü çalışıyorum. | Open Subtitles | الليلة لا تناسبني أيضاً لأنني أعمل. |
Çünkü çalışıyorum. | Open Subtitles | - لأنني أعمل . |
Sizin için Çalışıyorum diye özel hayatıma burnunuzu sokamazsınız. | Open Subtitles | فقط لأنني أعمل لك لا تعطيك الحق... |
İnsanlara bakmamı sağlayan, böyle seçimler yapmak zorunda bırakmayan bir sistemde çalıştığım için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنني أعمل بنظام يسمح لي بأن أعتني بالناس لا أعطيهم الأختيارات كتلك |
Senin için çalıştığım için beni de öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه سيقتلني أيضاً لأنني أعمل معك. |
çalıştığım için beni küçümsüyorsun! | Open Subtitles | إنك تحتقرني لأنني أعمل! |
Ben çalışmamı, bir bakıma, bir çeşit remiks olarak düşünüyorum, çünkü başka birinin malzemesi ile Çalışıyorum. Bir D.J. 'in başkasının müziği ile çalışması gibi. | TED | أنا أنظر إلى عملي كنوع من إعادة المزج، بطريقة ما، لأنني أعمل على مادة لشخص آخر بنفس الطريقة التي قد يعمل بها منسق موسيقى لموسيقى شخص آخر. |
Bir gökdelende Çalışıyorum diye mi? | Open Subtitles | لأنني أعمل في بناء عالٍ؟ |