Ya eğer ben New York'ta yaşadığım için kamyon sahibi olmanın ne kadar aptalca olduğunu düşünsem. | Open Subtitles | ماذا لو قررت أنه أمر سخيف أن أمتلك شاحنة لأنني أعيش في مدينة نيويورك. |
Kırağının olduğu bir dünyada yaşadığım için o kadar mutluyum ki. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً لأنني أعيش في عالم حيث يوجد الثلج الخفيف الأبيض. ماذا عنك؟ |
Lutetia'da yaşadığım için şanslıyım. | Open Subtitles | إنني محظوظ لأنني أعيش في لوتيسيا |
Parkta yaşadığım için dördünü birden tecrübe edebiliyorum. | Open Subtitles | هل تعرفون "الفصول الأربعة"؟ اختبرها مباشرةً لأنني أعيش بالمتنزه |
Aranızda bilenler vardır, karım benimle 17 saat evli kaldıktan sonra beni terk etti, ama müzik uğruna yaşadığım için hayatta kaldım. | Open Subtitles | كما يعلم بعضكم, فإن زوجتي قد تركتني بعد سبعة عشر ساعة مِن الزواج لكنني قد واصلتُ حياتي و ذلك لأنني أعيش مِن اجل الموسيقى. |
Lutetia'da yaşadığım için şanslıyım aslında. | Open Subtitles | إنني محظوظ لأنني أعيش في لوتيسيا |
Ve an itibariyle burada yaşadığım için senin evindeyim. | Open Subtitles | وأنا في بيتك لأنني أعيش حاليا هنا |
Ve ayrıca burada yaşadığım için, ve burada yaşadıkları için. | Open Subtitles | وأيضاً لأنني أعيش هنا |
Seninle yaşadığım için acı çektiğimi anlıyorum. | Open Subtitles | -عليا ان أعانّي لأنني أعيش معك |