Seni orada bıraktığım için çok üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim, dostum. | Open Subtitles | آسف جداً لأنني تركتك لم أعرف ماذا أفعل غير ذلك يا صاح |
Seni o şekilde bıraktığım için çok ama çok özür dilerim. | Open Subtitles | انظري، أنا متأسف للغاية لأنني تركتك هكذا |
Seni ektiğim için bana kızgın mısın? | Open Subtitles | هل زادت كراهيتك لي قليلاً لأنني تركتك تنتظرني؟ |
Seni ektiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر لأنني تركتك وحدك لا ... لا بأس ... |
Büroda yanından öyle ayrıldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لأنني تركتك وقتها وذهبت |
Seni öylece terk ettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني تركتك |
Sana izin verdiğim için öncelik sana kaldı. Göğüs filmleri nerde? | Open Subtitles | وصلت إلى هنا أولاً لأنني تركتك أين أشعة الصدر ؟ |
Geçen gün seni yolda bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | c.arabicrlm; أنا آسف لأنني تركتك/c.arabic c.arabicrlm; على جانب الطريق بالأمس. |
Seni bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني تركتك |
Seni Moby'nin partisinde bir başına bıraktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسفه لأنني تركتك لوحدك (في الحفلة مع (موبي |
- Seni öyle bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | - آسفه لأنني تركتك هكذا |
Seni bıraktığım için özür dilerim, Lois. | Open Subtitles | أنا أسف لأنني تركتك "لويس" |
"Theo seni öldürebilsin diye seni ölüme terk ettiğim için özür dilerim" mi? | Open Subtitles | "آسف لأنني تركتك جريحاً حتى يتمكن (ثيو) من قتلك؟" |
Bunun, düğüne yardımını istemeyiş sebebim olduğunu sanmana izin verdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسفة لأنني تركتك تظنين أن هذا هو السبب لعدم كوني أود مساعدتك بشأن الزفاف |