Bağırdım, çünkü yaklaştığımda detayın hiç de orada olmadığını farkettim. | TED | صحت لأنني عندما أقتربت أكثر لم أجد التفاصيل هناك أبدا |
Peki, çok garip, çünkü buluşmak istediğimi söyledim, o da kabul etti. | Open Subtitles | نعم, حسناً, انها غريبة لأنني عندما طلبت منها موعداً قالت لي نعم. |
Oprah'a çıkmakla alakalı değildi, çünkü omuzlarından indiğim anda, savaş sona ermemişti. | TED | لم يكن الأمر متعلق بالحصول على أوبرا، لأنني عندما نزلت من على أكتنافهم لم تكن الحرب قد انتهت. |
çünkü ben sabahları uyanıp aynaya baktığımda" dedi, "siyahi bir kadın görüyorum. | TED | لأنني عندما أستيقظ في الصباح وأنظر إلى المرآة أرى امرأة سوداء. |
çünkü ben baro sınavına hazırlanıyorum ve sen de tezini yazıyorsun, asıl düşünmemiz gereken bunlar. | Open Subtitles | فكر بهذا لأنني عندما كنت أفكر عند البار كنت تكتب أطروحتك هذا هو ما سنحصل عليه |
Yabancıların arasında çok utangacım çünkü, ben çocukken çok taşındık. | Open Subtitles | أنا خجول للغاية في حضور الغرباء لأنني عندما كنت صبيا صغير إنتقلنا كثيرا |
Bir dakika içinde nedenini anlayacaksınız, çünkü Eileen'e görmeye gittiğim zaman, inşa etmek istediğimi söylediğim şeydi bu. | TED | سنعرف لماذا هذا خلال دقيقة، لأنني عندما ذهبت للقاء آيلين، هذا ما قلت أنني أريد بناءه. |
çünkü çıktığım erkeklerden daha yaşlısınız ve sarhoşsunuz ve de sadece bir Amerikan astronotunun dersini izlemeye gittim, tüm gece boyunca peşimize takılacağını ise tahmin edemezdim. | Open Subtitles | لأنك كبير جداً عن الشباب الذين أواعدهم لأنك سكران و لأنني عندما ذهبت لرؤية رائد فضاء يعطي محاضرة |
çünkü çıktığım erkeklerden daha yaşlısınız ve sarhoşsunuz ve de sadece bir Amerikan astronotunun dersini izlemeye gittim, tüm gece boyunca peşimize takılacağını ise tahmin edemezdim. | Open Subtitles | لأنك كبير جداً عن الشباب الذين أواعدهم لأنك سكران و لأنني عندما ذهبت لرؤية رائد فضاء يعطي محاضرة |
Ama her şeyi yazmaya mahkumdum çünkü yazdığım zaman içiyormuş gibiydim. | Open Subtitles | لكني محكومٌ بالكتابة رغم كل شيء، لأنني عندما أكتب، فكما لو كنت احتسي الخمر |
En güzel elbiselerini giy, çünkü işin bitince... seni ait olduğun yere, sokağa bırakacağım tatlı çocuk. | Open Subtitles | ارتد ثوبك المفضل لأنني عندما انتهى سأأخذك في نزهة |
Kusuyorum çünkü sekiz yaşındayken en iyi arkadaşım olan kız herkese bir sürtük olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | أنا أتقيأ لأنني عندما كنت في الثامنة من عمري كانت الفتاة التي من المفترض انها صديقتي تخبر الجميع أنني منحلة |
Kusuyorum çünkü 1 5 yaşındayken... | Open Subtitles | انا اتقيأ لأنني عندما كنت في الخامسة عشرة |
Kusuyorum çünkü 17 yaşında ilk çocuğumu doğurdum ve ve bir gecede büyümek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أنا أتقيأ لأنني عندما كنت في السابعة عشرة رزقت بابنتي الأولى وكنت أظل مستيقظة طوال الليل |
çünkü ben dipteyken, sana her zaman güvenebileceğimi biliyordum | Open Subtitles | لأنني عندما كنت بالأسفل , عرفت بأنه يمكنني دائماً الاعتماد عليك بالتأكيد |
çünkü ben onlara baktığımda en azından altı yedi aylık olduklarını anladım. | Open Subtitles | لأنني عندما نظرتُ إليهم... سأقول أنها تعادل قيمة 6 أو 7 أشهر! |
Evet, çünkü ben küçük bir kızken düğünümün kıçıma bağlanmış tonlarca roket yakıtıyla dolu bir teneke kutuda olmasını düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم، لأنني عندما كنت طفلة صغيرة تخيلت أنني في يوم زفافي سوف أكون محشورة في علبة صغيرة من الصفيح وسط ألف طن من وقود الصواريخ |
çünkü ben bir söz verdiğimde, tutarım. | Open Subtitles | لأنني عندما أقطع وعدًا، أوفي به |
çünkü ben silahı görünce arkasına saklandım. | Open Subtitles | لأنني عندما رأيت السلاح أختبأت خلفها |