Diyorum ki o gümüş elbisedeki bendim, ve sana söylemediğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أقول أنني كنت تلك صاحبة الفستان الفضّي، وأنا آسفة بحقّ لأنني لم أخبرك بذلك. |
Ah,evet o konuya gelirsek sana söylemediğim için gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | أجل، بخصوص هذا الأمر. أنا أعتذر بشدّة لأنني لم أخبرك. |
Dışarıda daha fazlası olduğunu sana söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أخبرك انه كان هناك أكثر من ذلك هناك |
İlk başta sana söylemediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف لأنني لم أخبرك مسبقاً |
Sam'i sana söylemediğim için kusura bakma. Unutmuşum. | Open Subtitles | أنا اسفة لأنني لم أخبرك عن (سام) لقد نسيت ذلك |
Marie'nin geldiğini sana söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أسفة لأنني لم أخبرك عن وجود (ماري) هنا. |
Gustav konusunu sana söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني لم أخبرك عن (قوستاف). |