"لأنها كانت" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğu için
• Çünkü o
• çünkü çok
• Çünkü onun
• oldu çünkü
• ettiği için
• oynadığı için
• rüya görenlere olduğu
• çünkü bu

Büyükannen çok mutluydu, ben de o mutlu olduğu için mutluydum.
جدتك كانت سعيدة جداً، و أنا كنت سعيدة لأنها كانت سعيدة.

Sorun değil. Bana karşı dürüst olduğu için çok sevindim.
أنه لا بأس , أنا سعيدة لأنها كانت صادقة معي

Harika bir piyes olduğu için izlerken hakkında daha çok şey öğrenmek istedim.
لأنها كانت مسرحية رائعه و أردت أن أعرف المزيد عنها بينما كنت أشاهدها

Üç ay boyunca dışarıdaki otomatik ışıklar sönmedi, Çünkü o kadar karanlıktı.
لثلاث أشهر، لم تنطلق الأضواء الآلية من الخارج لأنها كانت بهذه الظلمة.

Çünkü o öyle büyütülecek bir sesi ve tecrübesi olmayan sıradan bir kızdı ama adı afişlerde Deandra'yla birlikte yer alıyordu.
لأنها كانت مجرد فتاة مع صوت لا بأس به بدون أي سيرة ذاتية وهي من كانت في قمة العناوين مع دياندرا

Atlanta'ya gitti, sonra eve gelmedi, çünkü çok iyi vakit geçiriyordu.
لقد ذهبت لزيارة إبنة عمها فى أتلانتا و لم تعد للبيت لأنها كانت تقضى وقتاً رائعاً

Kadın elbisesi içinde olduğu için hastaneye kaldırıldığında erkek ya da kadınların olduğu bölgeye girişi engellendi.
ونقلت إلى المستشفى، ولكن لأنها كانت ترتدي ملابس النساء، لم يتم استقبالها في قسم النساء أو الرجال.

Sadece size burnunuzun dibinde olduğu için göremediğiniz..
أنا فقط أردت أن أوضح لك أمرا لم تستطع فهمه لأنها كانت صفعة على وجهك

Bayan Scott'u cadı olduğu için mi yaktınız?
أحرقتم السيدة سكوت, لأنها كانت ساحرة؟ لماذا؟

Joseph'ın söyledikleri yüzünden değil. Daha 33 yaşında olduğu için.
ليس بسبب ما قال يوسف، ولكن لأنها كانت فقط 33...

O zamana, ortalık karanlık olduğu için Karanlık Çağlar demiyorlar.
إنهم لم يطلقون عليها العصور المظلمة لأنها كانت مظلمة

Miko kısımı 19 yıl önce hamile olduğu için ayrılmış.
تَرك ميكو القسم منذ 19 سنة لأنها كانت حامل

Julia bana kızgın olduğu için gitti o gece.
جوليا ذهبت تلك الليلة لأنها كانت غاضبة مني

Balo Kraliçesi olduğu için her şeye sahip olduğunu sanıyor.
هي تعتقد بأنها هي كل شيء لأنها كانت ملكة حفلات الرقص

Onu yakalamak paha biçilemezdi Çünkü o bunun tam olarak nasıl kullanılacağını biliyordu.
اصطياد لها كان لا تقدر بثمن لأنها كانت تعرف بالضبط كيفية استخدام هذه،

Çünkü o akşam kendisinin diğer dört çocuğumuzla başka bir yere gitmesi gerekiyordu.
لأنها كانت في مكان آخر مع الأطفال الثلاثة الأخرين ذلك المساء.

Çünkü o zamanki kültürümüzde ikizleri öldürmek vardı.
لأنها كانت ثقافتنا، التي كانت تقضي بقتل التوأم.

"Annem de ağlardı" demiştin. Çünkü o çok şefkatliydi.
بأنها كانت ستبكي، أيضاً لأنها كانت حنونة جداً

- Bana olan ilgisini kaybetmesinden korktum. Çünkü o zengindi ve sen onun parasının peşindeydin.
لأنها كانت ثرية و أنك كنت تسعى وراء نقودها

Ama ben anneme rakip olamazdım, çünkü çok güzeldi.
لم أكن أنافس أمي لأنها كانت بغاية الجمال

Çünkü onun hala takmamı, ondan ayrılmadığım yolunda bir işaret olarak görüyordu ama ayrıldım.
لأنها كانت تستغلّ حقيقة أنني لازلت ألبس خاصّتي كدلالة أنني لم أنساها، إنما نسيتها

Birkaç saniye sessizlik oldu çünkü psişik yeteneklerini konuşturması gerekiyordu.
وتبقي صامتة لبضع ثوان لأنها كانت تقيمني نفسياً علي الهاتف

Bu elbise belki de, onu tahrik ettiği için yangın çıkarmayı seven çılgın bir kadına aitti.
لعلّ هذا الثوب كان يخصّ سيدة مجنونة أحبت إشعال النيران لأنها كانت تثيرها.

Yolun ortasında oynadığı için Kyra Devore'a arabanızla çarpabilirdiniz, haksız mıyım?
"كان يمكنك ان تدهس "كايرا ديفور لأنها كانت تلعب في منتصف الطريق أليس كذلك ؟

Böyle bir şey Hindistanda bir daha asla olmaz. çünkü bu ilk ve tekti.
لأنها لن تحدث مرة أخرى في الهند ، لأنها كانت لمرة واحدة وإلى الأبد.