"لأنه لا يستطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • edemediği için
        
    • edemiyor
        
    • Çünkü soyut
        
    • edemeyeceğinden
        
    Demek ki o sahte Bu da ya da öfkesini kontrol edemediği için araba kullanmayan yorgun bir rahiptir. Open Subtitles إذاً فذلك بوذا زائف أو راهب متعب لا يقود سيارة لأنه لا يستطيع التحكم بغضبه
    Başbakan iyi dileklerini gönderiyor ve davete icabet edemediği için özür diliyor. Open Subtitles وزير الدفاع يرسل أطيب تمنياته واعتذاره لأنه لا يستطيع أن يستمر
    - Çünkü hareket edemiyor, sana bunu anlatmıştım. Open Subtitles - لأنه لا يستطيع الحركة، لقد شرحت لك ذلك من قبل
    Çünkü bunu kabul edemiyor. Open Subtitles لأنه لا يستطيع مواجهة الواقع
    Çünkü soyut şeylerin sadece kendi beynimizde oluştuğunu bir türlü kabul etmek istemeyiz. Open Subtitles لأنه لا يستطيع أن يتحمل فكرة أن المطلق غير موجود سوى في العقل
    Çünkü soyut şeylerin sadece kendi beynimizde oluştuğunu kabul etmek istemeyiz. Open Subtitles لأنه لا يستطيع أن يتحمل فكرة أن المطلق غير موجود سوى في العقل
    Artık, hangi kurala göre oynayacağımızı tahmin edemeyeceğinden desteyi hileli biçimde karamayacak. Open Subtitles الآن، نظراً لأنه لا يستطيع التنبؤ ابدأ ما هي القواعد التي سوف العب بها، أنه لا يستطيع ابداً يكدس مجموعة ورق اللعب بشكل صحيح.
    Onu alt edemeyeceğinden değil. Open Subtitles ليس لأنه لا يستطيع تحملها
    - Hareket edemiyor. Open Subtitles لأنه لا يستطيع الترحك
    Onu alt edemeyeceğinden değil. Open Subtitles ليس لأنه لا يستطيع تحملها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more