çünkü Güneş enerjisini oldukça öngörülemez yapan bir etken var: Bulut örtüsü. | TED | لأنه هناك عامل واحد يجعل الطاقة الشمسية صعبة التنبؤ بها: تغطية السحاب. |
Bu basit bir hata çünkü telaffuzunda çok ince bir fark var. | Open Subtitles | لقد كان خطأ يمكن حدوثه بسهولة لأنه هناك اختلاف بسيط في الحروف |
Bu komik gelecek çünkü üzeri 12 renkli olan 7 yazı tipi var. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذه مضحكة لأنه هناك سبع أنواع خطوط بإثني عشر لوناً |
çünkü orada 100 kadar insan var. Son çaldığından 80 kişi fazla. | Open Subtitles | اتمنى أنك لست متوتراً لأنه هناك المئات ينتظرون |
çünkü orada yukarıdaki yıldızlarda bütün kahramanlar geçmiş, bugün ve gelecek bize bakıp gülümsüyorlar. | Open Subtitles | لأنه هناك فوق ، في النجوم العليا كل الأبطال من الماضي الحاضر و المستقبل ينظرون إلينا أسفل و يبتسمون |
Ama çaresiz kalmış olmalı çünkü o zamanlar tarikatta birçok eski uyuşturucu bağımlısı vardı ve Visualize uyuşturucu konusunda oldukça katıydı. | Open Subtitles | لأنه هناك الكثير من المدمنين السابقين في الكنيسة آنذاك لأنّ المجموعة كانت صارمة جداً حيال المُخدّرات. |
çünkü her zaman kalmak için ısrar eden küçük bir grup olur. | Open Subtitles | لأنه هناك دائما مجموعة صغيرة تُصرّ على البقاء |
Sinirlenmeye gerek yok. Sinirliyim çünkü bir sorun var, ve benden başka kimse umursamıyor. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنه هناك مشكلة هنا ولا يبدو أن هناك من يلاحظ سواي |
Herkes göle gidiyor, çünkü tellerde büyük bir delik var. | Open Subtitles | الجميع ذاهبون إلى البحيّرة لأنه هناك ذلك الثقب في السياج. |
Ama aslında değil, çünkü Hans Rosling adında bir istatistik profesörünün bir örneği var. | TED | لكنه ليس كذلك في الواقع، لأنه هناك مثال بروفيسور الإحصائيات، هانس روسلينج. |
çünkü, şu anda ekonomik fırsat edinebilecekleri pek çok insan bulunmaktadır. | TED | لأنه هناك الكثير من الناس الآن بحاجة للحصول على أي فرصة اقتصادية مهما كانت. |
Aslında soru bu değil, çünkü birçok dişi süper kahraman var. | TED | صراحة هذا ليس السؤال، لأنه هناك العديد من الإناث الخارقات. |
çünkü içimden bir ses o iyi huyumu kaybetmek üzere olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لأنه هناك شيء ما يخبرني أنني سأفقد نزعتي الطيبة |
Kurtların yavruluğu uzun sürer, çünkü öğrenmeleri gereken çok şey vardır. | Open Subtitles | طفولة الجراء طويلة لأنه هناك الكثير لتتعلمه. |
Bu hala bir gizem. Ama "çünkü orada" deyişini sloganı haline getirdiği söylenir. | TED | لكن الفضل يعود له في وضع المثل، " لأنه هناك. " |
- çünkü orada yemek yiyorlar. - Kim? | Open Subtitles | لأنه هناك حيث يأكلون - من ؟ |
Dedi ki, "çünkü orada." | Open Subtitles | وقال: "لأنه هناك". |
çünkü orada. | Open Subtitles | لأنه هناك |
çünkü o doğru şeyi yapmak ve öldüreni yakalamak için orada bulunuyor. | Open Subtitles | لأنه هناك أَنْ يَمْسكَ ' em ويَجْعلُه حقَّ. |
çünkü her zaman çorap bulunur bebeğim. | Open Subtitles | لأنه هناك دائماً المزيد من الجوارب يا فتاه |
çünkü bir yaratık var, cin ve ben onu avlayacağım. | Open Subtitles | , لأنه هناك هذا المخلوق , جنيّ و عليّ أن أقتله |