Lütfen hayır de, çünkü bu kadar düşmek için gerçekten aptal olman lazım. | Open Subtitles | من فضلك قولي كلا لأنه يجب أن تكوني غبية لكي تخطئي في ذلك |
Söyleyemezsin çünkü evlenenler biz olmalıydık ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ..لا تستطيعين لأنه يجب أن نكون نحن هناك وأنتِ تعلمين ذلك |
Planın işe yaramasını istiyorsak evet, çünkü yüzünü saklaman gerek. | Open Subtitles | من أجل نجاح الخطة، أجل لأنه يجب أن تكون متخفياً |
çünkü bu sapığın bu aileleri niye hedef aldığını bulmalıyız. | Open Subtitles | لأنه يجب ان نكتشف لم يقوم هذا المهووس باختيار هذه العائلات |
- çünkü, saat tam 18:45'te ben bu binadan çıkıp sevgililer gününü Paul'la geçirmeye gidiyorum. | Open Subtitles | لأنه يجب علي أن أغادر هذا المبنى في تمام الساعة 6: 45 |
- Birlikte hareket ediyoruz. | Open Subtitles | لأنه يجب أنتحد في كلمتنا |
çünkü sana evden taşındığımı söylüyor numarası yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | ,حسنا, الأن توقفي عن الإبتسام لأنه يجب علي التظاهر بأني أخبرك .بأنني سأنتقل |
O yüzden mahkeme bitene kadar alamam, çünkü ifade vereceğim. | Open Subtitles | لذا لا يُمكنني تناوله قبل المُحاكمة لأنه يجب أن أشهد |
çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor birleşmeliyiz -- genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor. | TED | لأنه يجب علينا أن نتوقف, علينا أن نفعل شيئا يجعلنا نتحد بعيدا عن كل السياسات والأديان والتي تحيرني كشاب |
Çocukların yüzde 60'ı okula gitmiyor, çünkü koyunlara, keçilere ve diğer hayvanlara bakmaları gerekiyor. | TED | 60 بالمئة من الأطفال لا يرتادون المدرسة لأنه يجب عليهم رعاية الحيوانات الخرفان والماعز والأعمال المنزلية |
Güvensizim, çünkü her gün nasıl göründüğümü düşünmek zorundayım. | TED | وأنا عديمة الثقة لأنه يجب أن أفكر في مظهري كل يوم. |
Neden böyle yapıyoruz? çünkü yapmak zorundayız, bir seçim yapmalıyız, buraya mı bakayım yoksa oraya mı bakayım? | TED | لماذا نفعل ذلك؟ لأنه يجب علينا فعله.. يجب علينا أن نختار, هل أنظر هنا أو أنظر هناك؟ |
çünkü yaşam için daha fazla fırsatlar yaratmak için bu gezegenin kapasitesini arttırmamız gerekiyor. | TED | لأنه يجب علينا أن ننمى من قدرة هذا الكوكب لإيجاد فرص أكثر وأكثر للحياة. |
Bu eski haline döndürme işlemi kabuklu ve bütün bir yumurta için işe yaramayacaktır. çünkü çözelti silindirik bir çember boyunca yayılmak zorundadır. | TED | طريقة الإعادة من السلق هذه لن تعمل مع بيضة كاملة في قشرتها لأنه يجب على المحلول الإنتشار في الأنبوبة الإسطوانية |
çünkü bu ambulansı buradan uzaklaştırmalıyım. | Open Subtitles | لأنه يجب ان اخرج سيارة الاسعاف هذه من هنا |
Zıpla bakalım. çünkü bu bölgemin yeniden çalışmak için oturması gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتحرك ، لأنه يجب أن أجلس إن كنت أريد أن أتحرك مجدداً |
- çünkü aramıza ana hat koydular. | Open Subtitles | لأنه يجب عليهم مطابقه الخط الأساسى خلفنا |
- çünkü bu ülkeyi güvende tutmalıyız. | Open Subtitles | لأنه يجب علينا أن نبقي هذه الدولة آمنه |
- Birlikte hareket ediyoruz. | Open Subtitles | لأنه يجب أنتحد في كلمتنا |
çünkü sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | جيد لأنه يجب أن أخبرك شيءا |