"لأنه يريد" - Translation from Arabic to Turkish

    • istediği için
        
    • Çünkü kızı
        
    • istedi diye
        
    • istiyordur
        
    • olmak istiyor
        
    İntikam almak istediği için bu askere bu suçlamaları yapmasını emretmiş. Open Subtitles لقد أمر هذا الجندي لصنع هذه الادعاءات لأنه يريد الانتقام مني
    Öğle yemeği istediği için mi kıçından şiş çıkarttığını düşünüyorsun? Open Subtitles هل تظنه أخرج شفرة من مؤخرته لأنه يريد غدائاَ ؟
    Arkadaş olmak istediği için bir adam bir kızı 500 mil öteye eyelet sınırına kadar arabayla getirmez. Open Subtitles لا يوصل الرجل فتاة مسافة 500 ميل عبر حدود الولاية لأنه يريد أن يصادقها فقط
    Kimse buraya canı biraz kumar oynamak istedi diye gelmez. Open Subtitles لا أحد يأتى إلى هنا لأنه يريد بعض المقامرة
    Benim bildiğim, insan bir şey yapıyorsa mutlaka kendisi için bir şey istiyordur. Open Subtitles ‫إن ما أفهمه هو أن الرجل يفعل ما يفعله ‫لأنه يريد شيئاً لنفسه
    Kaybeden bu herif sızlanıp duruyor sıkışıp kalmış çünkü öyle olmak istiyor çünkü bir an olsun geçmişten kurtulamıyor. Open Subtitles ذلك الرجل تائه وهو يتاؤه حيال ذلك إنه عالق فحسب لأنه يريد ذلك لانه لايستطيع تخطي تلك اللحظة اللعينة
    Arkadaş olmak istediği için bir adam bir kızı 500 mil öteye eyelet sınırına kadar arabayla getirmez. Open Subtitles لا يوصل الرجل فتاة مسافة 500 ميل عبر حدود الولاية لأنه يريد أن يصادقها فقط
    Bu ruhsuz şerefsiz az önce bana Final Maçı'nı izlemek istediği için Mark'ın cenazesine gelmek istemediğini söyledi. Open Subtitles هذا الوغد عديم الأحساس أخبرني للتو أنه لا يستطيع القدوم للجنازة لأنه يريد مشاهدة المباراة النهائية
    Hapisteyse kendi istediği için hapistedir. Open Subtitles إن كان في السجن، فهذا لأنه يريد أن يكون في السجن
    Hapisteyse kendi istediği için oradadır. Open Subtitles إن كان في السجن، فهذا لأنه يريد أن يكون في السجن
    Muhtemelen daha büyük şeyler yapamazdı ama her zaman istediği için mi yoksa zorunlu olduğu için mi kaldığını düşüneceksin. Open Subtitles لنكن صريحين ربما ليس كبيراً جداً لكن شيئاً اخر هل بقى لأنه يريد ذلك
    Zorla değil, istediği için paylaşmalı. Open Subtitles ليس لأنهُ مُجبر على ذلِك، بل لأنه يريد ذلِك
    Gecenin bir vakti ot istediği için seni mi aradı, ne yapacaksın? Open Subtitles حامل الشارة يتصل بك في منتصف الليل لأنه يريد أن يدخن , ماذا ستفعل ؟
    Herhangi bir hayvan sahibi size inatçı bir katırın, ödül olarak yiyecek istediği için havuca doğru gideceğini, ceza olarak kıçına vurulmasından kaçınmak için de sopadan uzaklaşacağını söyleyebilir. Open Subtitles سيقول لكما أي مالك حيوان إن البغل العنيد سيتقدم نحو الجزرة لأنه يريد مكافأة الطعام،
    Hiçbir şey bir gencin, Jennifer'ı memnun etmek istediği için yepyeni bir kot pantolon almasından ve dizlerini yırtmasından daha az materyalist veya daha fazla duygusal olamaz. TED لا شيء قد يكون أقل مادية، أو أكثر شاعرية من قيام مراهق بشراء بنطلون جينز جديد ومن ثم تمزيقه عند الركبتين لأنه يريد إرضاء جينيفر
    Onu biraz dinlenmek istedi diye suçlayamayız. Open Subtitles لا يمكننا إلقاء اللوم عليه لأنه يريد الاختفاء قليلاً
    - Çocuğu, o istedi diye mi dışarı çıkardık? Open Subtitles إذن هل أطلق سراح الفتاة لأنه يريد ذلك؟ - أجل
    Askereyazilmayakararverir cunkuo fark yaratmak istiyordur. Open Subtitles لذا قرر توقيع عـقدٍ لأنه يريد أن يحدثَ فارقاً
    Ve cumhuriyet yanacak, ve denizler kan dolacak, ve mahşerin dört atlısı gelecek bunlar o benimle olmak istiyor diye mi olacak? Open Subtitles ستحترق الجمهورية وستفيض البحار دماً، وستبدأ الحروب لأنه يريد أن يكون معي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more