"لأنّه لمْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • çünkü
        
    çünkü onu yakalayacak kadar zeki biriyle tanışmayacaktı. Open Subtitles فإنّ هذا الرجل سيستمرّ بالقتل لأنّه لمْ يلتقِ بأيّ شخص ذكيّ بما يكفي ليُلقي القبض عليه.
    Bunu yolladım çünkü başka seçenek bırakmamıştı. Open Subtitles أرسلتُ تلك لأنّه لمْ يترك لي أيّ خيار، وكان يجب أن يتم إخباره
    - Evet. Islak permalı saçları vardı. Ben ıslak perma yapamıyordum çünkü saçlarım yeterince uzamıyordu. Open Subtitles كان لديه شعرٌ مجعّد، و لمْ أستطع الحصول على شعرٍ مجعّد لأنّه لمْ ينمُ كثيراً
    Dün beni aradı çünkü daha önce hiç evine gitmemiştin. Open Subtitles لقد إتّصلت بي لأنّه لمْ يسبق لكِ أن أتيتِ إلى منزلها مِن قبل.
    O zaman ne çeşit yemek yediğini de bulmanız gerek çünkü benim verdiklerime dokunmadı bile. Open Subtitles إذن من الأفضل أن تجدوا نوع الطعام الذي يأكله، لأنّه لمْ يلمس الطعام الذي وضعتُه له.
    Şirkette kalmış çünkü zaten gidecek bir yeri de yokmuş. Open Subtitles وبقيت مع الشركة لأنّه لمْ يكن لديها أيّ مكان آخر تذهب إليه.
    Evet, resmini çektirmiştir, çünkü mahkemeye gelmedi. Open Subtitles أجل، يجب أن أتخيّلها أيضاً، لأنّه لمْ يحضر إلى المحكمة.
    çünkü o hala dışarıda, çünkü o hala yakalanmadı. Open Subtitles لأنّه لا يزال في الخارج، لأنّه لمْ يُقبض عليه بعد.
    çünkü daha önce hiç ofisime gelip tutuklamalarımı sorgulamamıştın. Open Subtitles لأنّه لمْ يسبق أن أتيت إلى مكتبي وشكّكت في إعتقالاتي من قبل.
    çünkü o zaman yoktu. Burada kalma kararı verdiğinde meydana geldi. Open Subtitles لأنّه لمْ يكن موجوداً شُيّد عندما اتّخذتَ قرار البقاء هنا
    Eşine anlatmadı. çünkü suç dolu geçmişini bilsin istemiyordu. Open Subtitles لمْ يكن يُريد أن يُخبر زوجته حيال ذلك، لأنّه لمْ يُردها أن تعرف حيال ماضيه الإجرامي.
    - çünkü zaten onu izleyen ve gözetleyen insanlar yoktu! Open Subtitles لأنّه لمْ يكن لديها أناس يُراقبونها ويُحدّقون فيها بالفعل.
    Üzerinde parmak izi bulamazsınız, çünkü tablo el yapımı değil. Open Subtitles حسناً، لن تجدوا أيّ بصمات على اللوحة، لأنّه لمْ يتم صنع هذه اللوحة باليد،
    Gerçek şu ki kimse onların gerçekten ne olduğunu bilmiyor. çünkü onlarla yüzleşen hiç kimse ellerinden kurtulamadı. Open Subtitles الحقيقة أنّ أحدًا لا يعرف طبيعتهم، لأنّه لمْ يسبق لأحدٍ النّجاة من براثنتهم.
    Yazar bu dünyadaki olayları değiştiremez çünkü buradaki herkesi mutlu sonuna o kavuşturmadı. Open Subtitles لا يستطيع المؤلّف تغيير الأحوال ببساطة في هذا العالَم لأنّه لمْ يمنح نهايةً سعيدة للجميع هنا
    Sorun değil çünkü artık konuşacak bir işimiz yok. Open Subtitles لابأس بذلك لأنّه لمْ يعد لديّنا أيّ أعمال نناقشها.
    Jack o konuşmayı hatırlamıyor, çünkü öyle bir konuşma yapmadı, konuşan bendim. Open Subtitles لمْ يتذكّر (جاك) تلك المُحادثة، لأنّه لمْ يكن الذي أجراها، بل أنا.
    çünkü babamı gerçekte hiç tanıyamadı. Open Subtitles لأنّه لمْ يعرف مطلقاً كيف كان والدي
    Bağlayıcı büyünün hiçbir etkisi yoktu... çünkü bağlanacak birşey yoktu. Open Subtitles تعويذةُ ربطُكِ لم يكُن لها تأثير... لأنّه لمْ يوجد هُنالك شيءٍ لكي يُستطلع.
    Bağlama büyün bir işe yaramadı çünkü orada bağlayacak bir şey yoktu. Open Subtitles تعويذةُ ربطُكِ لم يكُن لها تأثير... لأنّه لمْ يوجد هُنالك شيءٍ لكي يُستطلع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more